ADALET BAKANI BOZDAĞ, DEPREM FIRSATÇILARI İÇİN YENİ ÖNLEMLER ALINACAĞINI AÇIKLADI
BAKAN BOZDAĞ: ÇOK AĞIR CEZALAR İÇEREN ÖZEL DÜZENLEMELER YAPACAĞIZ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Özellikle deprem felaketinin ortaya çıkardığı sonuçlar bizim mevzuatlarımızı önemli ölçüde gözden geçirmemiz gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Adalet Bakanlığı olarak biz de ceza mevzuatımızı ve diğer mevzuatlarımızı böylesi bir durumda cezai yaptırımlar dahil olmak üzere işlenen suçlar ve diğer hususları da içerecek şekilde bir hazırlık içerisindeyiz. Çok ağır cezalar öngören düzenlemeler yapacağız” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Diyarbakır AFAD Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu.
Bakan Bozdağ’ın konuşması şu şekilde:
MİLLET SEFERBERLİĞİ AZİZ TÜRK MİLLETİNİN EN ÖNEMLİ VASIFLARINDAN BİRİDİR
Hem hükümetin hem de vatandaşlarımızın el ele verdiği ve enkaz kaldırma, yaraları sarma ve bundan sonra vatandaşlarımızın lehine olan sonuçları ortaya koyma iradesini hem Diyarbakır’da, hem de diğer illerimizde görüyoruz. Devlet, millet iş birliği, devlet millet seferberliği, devlet millet dayanışması bu son yaşanan felakette gösterdi ki aziz Türk milletinin en önemli vasıflarından birisidir. Bu bizim gücümüze güç katıyor. Bu vesileyle bu süreçte hükümetimize, devletimize, depremzedelerimize yaşanan felaketin hasarlarını ortadan kaldırmak, yaraları sarmak konusunda seferber olan hayırseverlik ve diğer konularda katkı yarışına giren hayırda ve iyilikte yarışan her bir insanımıza, her bir sivil toplum örgütümüze herkese ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.
DİYARBAKIR KENDİ YARASINI SARMAKLA KALMADI, BÖLGEYE DE YARDIM SEFERBERLİĞİ YAPTI
Diyarbakır özelinde biz enkaz kaldırma çalışmalarını yıkılan binalarda tamamladık ve yaralı vatandaşlarımız, vefat eden vatandaşlarımızın hepsini enkazdan sonraki süreçlerini yönettik. Enkaz altından kurtarılanlar, vefat edenlerle ilgili kimliklendirme ve tedavi çalışmaları tamamlanmış oldu. Şu anda Diyarbakır’ımızda vefat edipte kimliklendirilmesi yapılmayan hiçbir kardeşimiz kalmamıştır. Ben bu vesileyle hem Diyarbakır’da, hem diğer illerde vefat eden her bir insanımıza tekrar Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Tabi Diyarbakır sadece kendi yarasını sarmakla kalmadı. Bölgeye de yardım konusunda seferberlik içerisinde oldu. Hem Diyarbakır’ın imkanları, hem sağlık tesisleri, hem de diğer vatandaşlarımızın destekleri bölgeye de yansıdığını buradan bir kez daha ifade etmek isterim.
CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARIMIZ BÜYÜK BİR YOĞUNLUK İÇERİSİNDE 7/24 ESASLI ÇALIŞMAYI YÜRÜTMEKTEDİRLER
Deprem sürecinden sonra adli süreçlerin sağlıklı işlemesi konusunda da Adalet Bakanlığı, yargı görevi yapanlar, adliyelerimiz, Cumhuriyet başsavcılıklarımız büyük bir yoğunluk içerisinde 7/24 esaslı çalışmayı yürütmektedirler. Deprem nedeniyle yıkılan binalardan ceza soruşturmasına konu olan binaların tamamıyla ilgili adli soruşturmalar Cumhuriyet başsavcılıklarımız tarafından resen başlatılmıştır. Bu kapsamda adli soruşturmalar nedeniyle ceza soruşturmasına esas olmak üzere adli soruşturmalara konu olan binalardaki delil tespitlerinin de önemli ölçüde tamamlandığını buradan ifade etmek isterim. Şu anda Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve Malatya dışındaki illerimizde delil tespit işlemlerinin ceza soruşturması kapsamında tamamlandığını buradan ifade etmek isterim.
DEPREM BÖLGESİNDE 7 BİN 598 BİNADA DELİL TESPİTİ TAMAMLANDI
Diğerleri ile ilgili delil tespit işlemleri de büyük bir gayretle devam etmektedir. Önemli ölçüde oralarda da sona yaklaşılmıştır. Vatandaşlarımız şundan emin olsun. Ceza soruşturmasına konu olan binaların enkazları, bilirkişiler ve Cumhuriyet Savcımızın gözetiminde bilirkişilerce delil tespiti yapılmadan kaldırılmamıştır. Bundan sonra da delil tespiti yapılmadan hiçbir enkazın kaldırılması söz konusu değildir. Aksi yönde beyanların hiç birinin gerçeği yansıtmadığını buradan ifade etmek isterim. Şu ana kadar Cumhuriyet Savcılıklarımız ile bu kapsamda 7 bin 598 müstakil binada bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle delil tespiti yapıldığını ifade etmek isterim.
DEPREM BİNA SORUŞTURMALARI KAPSAMINDA 612 ŞÜPHELİ HAKKINDA İŞLEM YAPILDI
Deprem bina soruşturmalarının dökümüne baktığınız da bugüne kadar 612 şüpheli hakkında adli işlem yapıldığını, bunlardan 184’ü hakkında tutuklama kararı verildiğini, 214’ü hakkında adli kontrol, 71’i hakkında yakalama kararı verildiğini, 55 kişi hakkında gözaltına alınma kararı verildiğini, şu anda 2 kişinin de gözaltında olduğunu, hakkında işlem başlatılan kişilerden 16’sının da vefat ettiğini, vefat ettiği için de ona göre işlem yapıldığını burada ifade etmekte fayda görüyorum. Bunların sıfatlarına baktığımızda tutuklu olanların 79’unun müteahhitlerden, 74’ünün yapı sorumlusu, 13’ünün yapı sahibi, 18’inin binada değişiklik yapan olduğunu görüyoruz. Adli kontrol kararı verilenlerin ise 72’sinin müteahhit, 92’sinin yapı sorumlusu, 22’sinin yapı sahibi, 28’inin de binada değişiklik yapan olduğunu buradan ifade etmek isterim.
ADLİ VERİLER, YAĞMA KONUSUNDAKİ ALGI OPERASYONLARININ GERÇEĞİ YANSITMADIĞINI GÖSTERMEKTEDİR
Deprem bölgelerinde diğer suçlara ilişkinde adli soruşturmalar kesintisiz devam etmektedir. Şu ana kadar deprem bölgelerinde hırsızlık vakalarına baktığımız da 351 vaka olduğunu görüyoruz. Bu vakalar da 284 şüpheli hakkında işlem yapılmış, 179 kişi hakkında tutuklama, 36 kişi hakkında adli kontrol kararı verildiğini görüyoruz. Yağma konusuna gelince bugüne kadar depremin yaşandığı günden bugüne kadar meydana gelen vaka sayısı sadece 4’tür. Tutuklu sayısı da 4’tür. Özellikle ifade etmek isterim ki yağma konusunda kamuoyuna yansıyan bilgilerin çoğunun asılsız olduğu da ortaya çıkmıştır. Tabi sanki vatandaşlarımızın böyle bir eğilimi varmış gibi bir algı gayreti içerisine girenler de oldu. Ama adli veriler yağma konusundaki algı operasyonlarının gerçeği yansıtmadığını ve onları açık açık tekzip ettiğini göstermektedir. Tabi son olarak dolandırıcılık ile ilgili de çünkü bu vesileyle dolandırıcılık suçları da olabilir. Bu kapsamda şuana kadar 5 tane nitelikli dolandırıcılık vakası olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda da 7 kişinin tutuklandığını ifade etmek isterim.
YÜRÜYEN SORUŞTURMALARDA GİZLİLİK KARARI VERİLEN HERHANGİ SORUŞTURMA YOKTUR
Adli süreçler hukukumuza uygun bir şekilde ve hukukun emrettiği usule uygun olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir. Özellikle Kahramanmaraş merkezli deprem kapsamında, Adıyaman’da yıkılan İsias Otel’de uygulama eğitimine spor müsabakaları için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelen kafileden 35 kardeşimiz de hayatını kaybetmişti. Onlara da ayrıca Allah’tan rahmet diliyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar bu konuda bizatihi aradı ve bunlarla ilgili adli süreçler hakkında benden bilgi aldı ve konuya hassasiyet gösterdi. Onun için Sayın Cumhurbaşkanımıza da buradan huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu hususta şunun bilinmesinde fayda var. Kamuoyunda sanki İsias Otel’de ölen sporcularımız ve diğer bazı konularla ilgili açılan soruşturmalarda gizlilik kararı verildiğine ilişkin yalan bir haber var. Bir kez daha söylüyorum İsias Otel ve diğerleriyle ilgili verilmiş bir gizlilik kararı yoktur. Şu anda da Türkiye genelinde yürüyen soruşturmalarda gizlilik kararı verilen herhangi soruşturma yoktur. Soruşturmalar usule uygun gizlilik kararı alınmadan yürütülmektedir. Adıyaman’da ki Sulh Ceza Hakimliğimiz tarafından böyle bir karar verilmemiştir. Böyle bir karar talebi de savcılığımız tarafından yapılmamıştır. Bu nedenle bu haberinde buradan asılsız olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim.
CUMHURBAŞKANIMIZA ARZIMIZDAN SONRA KONU TBMM GÜNDEMİNE GELECEKTİR
Özellikle deprem felaketinin ortaya çıkardığı sonuçlar bizim mevzuatlarımızı önemli ölçüde gözden geçirmemiz gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Adalet Bakanlığı olarak biz de ceza mevzuatımızı ve diğer mevzuatlarımızı böylesi bir durumda cezai yaptırımlar dahil olmak üzere işlenen suçlar ve diğer hususları da içerecek şekilde bir hazırlık içerisindeyiz. Şu kadarını söylemekte fayda görüyorum. Örneğin, deprem döneminde yaşanan zorluklardan sıkıntılardan istifade ederek, haksız kazanç elde etmek isteyen gayri ahlaki, gayri hukuki kazanç elde etmek isteyenlerle ilgili yeni dönemde, yeni bir yaptırım uygulamasına geçilecek. Örneğin kiraya vermek istiyor, kiralar beş liraysa yirmi liradan kira yapıyor ya da nakliye üç liraysa on liradan götürüyor. Ya da başka başka hizmetler hem malların taşınması, nakliyesi, hizmet sunulması, hizmetin alınması ne kadar iş ve işlem varsa bu deprem nedeniyle yaşanan felaket nedeniyle bölgedeki insanların ve ülkemizin yaşadığı zorlukları kendileri için gayri meşru kazanç elde etmeleri için fırsat görenlere karşı hukuk gereğini yapacaktır. Çok ağır cezalar öngören düzenlemeler yapacağız. Ama bu düzenlemeler özel düzenleme olacaktır. Böylesi zamanda uygulama imkanı bulacak. Örneğin sağlık nedeniyle salgın oldu, burada da bu dönemde de benzer şeyleri yapanlar başka başka işlerde oldu, gördük ki mevcut ceza kanunumuz bu konuda yeterli değil. Onun için de arkadaşlarımız çalıştı. Sayın Cumhurbaşkanımıza da arzımızdan sonra bu konuyu inşallah Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin gündemine gelecektir.