BAKAN KİRİŞCİ, CNN TÜRK’TE CANLI YAYIN KONUĞU OLDU
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Yusufeli Barajı'nın senelik 375 milyon dolarlık getirisi olduğunu belirterek, "Yusufeli anlatılmaz, yaşanır. Suya ihtiyacımız olduğunda suyumuz burada. Devasa bir üretim var. Bu baraj kendini 2,5 yılda amorti edecek" dedi.
CNN Türk'te yayınlanan "Tarafsız Bölge" programında soruları yanıtlayan Bakan Kirişci, Yusufeli Barajı, Kent Tarımı, Tahıl Koridoru, ürün planlaması ve sahipsiz hayvan sorununun da aralarında bulunduğu birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
Gerekli iş takvimi tamamlandığında Yusufeli Barajı'nın 29 Mayıs 2023'te elektrik üretimine başlayacağını bildiren Kirişci, şu bilgileri aktardı:
"Burası Çoruh Nehri üzerinde kurulan bir baraj. 17 proje var burada. 8 tanesi çok önemli barajlar. Yusufeli 8 barajdan bir tanesi. Diğerleri de hidroelektrik santralleri. Çift eğrilikli ve beton kemerli bir gövde diyoruz. Mühendislik harikası bir örnek var. Dünyada 5'inci, Türkiye'deki en yüksek baraj. Arkasında tutabileceği su miktarı artıyor yükseklik arttıkça. Su akışını düzenlediği için, Borçka, Deriner, Artvin ve Muratlı Barajlarının birikintilerini tutma özelliği sağlıyor. Taşkın önleme konusunda da muazzam bir baraj. Yan yüzeyleri de özel uygulamayla suyun direncine dayanıklı hale getirildi.
"SENELİK GETİRİSİ 375 MİLYON DOLAR"
Yusufeli Barajı ve HES ile yılda 2,5 milyonluk bir nüfus için elektrik üretileceğini bildiren Kirişci, "2002 yılında baraj sayısı 276 iken 930'a yükseldi. Türkiye nüfusunun 30'da 1'ine bu baraj hizmet ediyor. Yusufeli anlatılmaz, yaşanır. Suya ihtiyacımız olduğunda suyumuz burada. Devasa bir üretim var. Bu baraj kendini 2,5 yılda amorti edecek. Bazen 7 yılı bulur barajın kendini karşılaması. Barajın senelik 375 milyon dolarlık getirisi olacak." ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Yusufeli Barajı'nın iftihar edilecek bir proje olduğunu vurgulayarak, bu barajın, kendinden sonra gelen barajların da ekonomik ömürlerini artırdığını bildirdi.
Yusufeli Barajı'nı, "Nehir üzerine takılabilecek en büyük gerdanlık" olarak adlandırdıklarının altını çizen Kirişci, "8 projeden 3 tanesi 1999'dan bu yana devam eden projelerdi, bitirmek bize nasip oldu" dedi.
"BU ÜLKE ÜRETMİYOR DEMEK HAKSIZLIK"
Bakanlığın bitkisel ve hayvansal üretimin artırılmasına yönelik projeleri ile ilgili de açıklamalarda bulunan Vahit Kirişci, "2002'de 65 milyon olan nüfus bugün 85 milyona çıkmışsa, bu ülke üretmiyor demek haksızlık" vurgusu yaptı.
Kent Tarımı projesi ile ilgili de bilgiler veren Kirişci, "1 kilogram domatesin Antalya'dan İstanbul'a nakliyesi ortalama 1,2 TL. 4 gün sürüyor bu. Bizim 'Kent Tarımı' ile derdimiz ne? Amaç; yerinde üretim, yerinde tüketim. Suyu düştüğü yerde tutacağız diyoruz ya, insanları da doğduğu yerde tutmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
İzmir'de Avrupa'nın en büyük sera kümelenmesinin olacağını açıklayan Kirişci, "Balıkesir Gönen'de 8 bin dekarlık alanda, jeotermal ısıtmalı alanlarda, Türkiye'de üretilen domatesin yüzde 50'sini üretmiş olacağız. Burada hasat edilen ürünler sınıflandıracak, paketlenecek ve tırlara yüklenip gidecek." diye konuştu.
"YERİNDE ÜRETİM YERİNDE TÜKETİM"
Bakan Kirişci, bu bölgelerde GES ve RES gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının da kullanacağını dile getirerek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu muntazam seralar, illa jeotermalle olması gerekmez, güneşle de olur rüzgarla da olur. Amacımız, bir yandan bu kaynaklarla üretim yaparken diğer yandan da mesafeyi kısaltarak, ürünlerin üretildiği yerde tüketilmesini sağlamak. Kent Tarımının önemli bir kolu bu."
"EKMEKTE UN REGÜLASYONU UYGULUYORUZ"
Vahit Kirişci, fırınlara verilen ekmeklik un ile ilgili regülasyon uyguladıklarını anımsatarak "Ekmek bizim temel gıdamız. 7.450 liradan buğday alıyoruz, un sanayicisine 4.500 liradan veriyoruz. Niye? Ekmek yapan fırıncı ucuz ekmek satsın diye" ifadelerini kullandı.
Kamuoyunun tarımla ilgili birçok konuda yanıltıldığına işaret eden Kirişci, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan "Kamuoyunda Gündeme Gelen İddialar, Gerçekler" isimli kitapçıkta bütün bu iddialara açıklık getirildiğini bildirdi.
Prof. Dr. Vahit Kirişci, Tahıl Koridoru anlaşması ile Türkiye'nin global bir oyuncu haline geldiğinin bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı.