BAKAN KİRİŞCİ: “SU KAYNAKLARININ BÜTÜNCÜL HAVZA YÖNETİMİYLE KORUNMASINI HEDEFLİYORUZ”
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünde yapılan Su Yönetimi Koordinasyon Kurulunun 8'inci ve Havza Yönetimi Merkez Kurulunun 5'inci Toplantısı'na katıldı.
Bakan Kirişci, burada yaptığı konuşmada, su yönetimi konusunda karar alma mekanizmalarının, tüm paydaşların yer aldığı kurullar eliyle yürütülmesini önemsediklerini söyledi.
Kurulun çalışmalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Kirişci, "Su yönetimi alanında bu Kurulda yapılacak çalışmalar ve alınacak kararlarla su politikalarının sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasını, su kaynaklarının bütüncül havza yönetimi anlayışı çerçevesinde korunmasını, havza ölçekli yönetim planları ile içme-kullanma suyu havzası koruma planlarının uygulanmasını, su tahsisinde arz-talep dengesinin, suyun etkin yönetiminin ve verimli kullanımının temini için üst düzeyde koordinasyon ve işbirliğinin sağlanmasını hedefliyoruz." diye konuştu.
"BİZDE DE SU KAYNAKLARI AZALACAK"
Kirişci, Türkiye'nin "su stresi" altındaki bir ülke olduğuna dikkati çekerek, "Su vatandır" anlayışına sahip olduklarını bildirdi.
Türkiye'de kişi başına yıllık kullanılabilir su miktarının giderek düşeceğine işaret eden Kirişci, şu değerlendirmede bulundu:
"Ülkemiz, küresel iklim değişikliğine karşı dünyanın en hassas bölgelerinden olan Akdeniz Havzası'nda bulunmaktadır. Önümüzdeki 100 yıl için yapılan iklim değişikliği projeksiyonlarına göre, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde Akdeniz Havzası'ndaki diğer ülkelerde olduğu gibi bizde de su kaynakları azalacaktır. Bu azalma, tahminlere göre yüzde 25 civarında olacaktır. Bu rakamları değerlendirdiğimizde, su ile ilgili yetki ve sorumluluğu olan tüm paydaşların koordinasyon ve işbirliği içinde hareket etmelerinin önemi daha da artmaktadır."
Kirişci, Bakanlık olarak yürütülen çalışmalara dikkati çekerek, "Su kaynakları yönetiminde eksikliklerin giderilmesi, uluslararası standartların yakalanması ve su kaynaklarının havza bazında sürdürülebilir yönetimi amacıyla birçok çalışma yaptık. Suyun miktar ve kalite olarak havza bazında bütüncül yönetilmesi için 'Nehir Havza Yönetim Planları'nı hazırlıyoruz. Ayrıca 'Taşkın Yönetim Planları' ile taşkınlarla mücadeleyi yapısal ve yapısal olmayan yöntemlerle bütüncül biçimde ele almaktayız. Taşkın problemi olan havzaları memba ve mansap yönüyle bütüncül olarak etüt ederek yapısal ve yapısal olmayan taşkın önleyici tedbirleriyle değerlendirmekteyiz. Taşkın Yönetim Planları ile taşkın yönetimi hususunda kriz yönetimi anlayışından risk yönetimi anlayışına geçişin sağlanması hedeflenmektedir." ifadelerini kullandı.
SU VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMALARI BAŞLATILDI
"Suda sıfır israf" hedefine ulaşmak için "Su verimliliği" çalışmalarını başlattıklarını vurgulayan Kirişci, "Su verimliliği çalışmaları kapsamında, ilk adımı yerel yönetimlerimizle attık. Belediye başkanlarımızla ülkemizde 2040 yılına kadar içme suyu temin ve dağıtımında su kaybı oranlarının yüzde 10'a kadar indirilmesi hedefi doğrultusunda yaptıklarımızı değerlendirdik, yapılması gerekenleri planladık. Ayrıca, 28 belediyemiz arasında 'Su Kardeşliği' protokolleri imzalandı. Bu vesileyle su verimliliği seferberliği çalışmalarımızı yakından takip eden ve büyük destek olan Sayın Cumhurbaşkanı'mızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi'ye şükranlarımı arz ediyorum." dedi.
KURUL GÜNDEMİ
Kirişci, toplantıda, küresel sorunların başında gelen su-gıda arzı güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmaları değerlendireceklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede nüfus-su projeksiyonları ile sürdürülebilir su ve gıda arzının sağlanması için yapılması gerekenler ele alınacak. Su Yönetimi Genel Müdürlüğümüz tarafından su varlığımızın etkin kullanımının sağlanması maksadıyla 'Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Yaklaşımı Raporu' hazırlanmıştır. Raporun neticeleri ve su verimliliği çalışmaları hakkında sizlere bilgi aktarılacak, paydaş kurumlar arasında işbirliği oluşturulacaktır."
Su kaynaklarının miktar ve kalite bakımından korunması maksadıyla hazırlanan eylem planları ve bu eylemlerin hayata geçirilmesi için paydaş kurumlarla işbirliği sağlanacağına işaret eden Kirişci, şöyle konuştu:
"Bu maksatla ilk olarak Ergene Nehri'nin kurtuluşu için 6 Mayıs 2011'de Başbakan olan Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla 'Şafak Harekatı' başlatılmıştır. Ergene Havza Koruma Eylem Planı'nda gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde, Ergene Nehri'nin su kalitesinde, Uzunköprü ilçesi iletkenlikte yüzde 40 civarında azalma sağlanmıştır. Kirliliğin en önemli gösterge parametrelerinden biri olan kimyasal oksijen ihtiyacı (KOI) açısından da sulama suyu kriteri (2. sınıf su) hedefine ulaşılmıştır."
Kirişci, sanayi atık sularının ileri seviyede arıtılarak Marmara Denizi'ne deşarj edilmesi eylemi kapsamında tüm çalışmaların tamamlanmasıyla Ergene Nehri ve yan kollarındaki su kütlelerinde sulama suyu kriterlerine ulaşılacağını dile getirdi. Aynı şekilde Gediz Nehir Havzası'nda da gerçekleştirilen faaliyetler sonucu su kaynaklarının hem kalite hem de miktar açısından son derece kritik bir durumda bulunduğunu ifade eden Kirişci, Gediz Havzası Eylem Planı'nın uygulanması kapsamında Şafak-2 Harekatı'nın başlatılmasına ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. Kirişci, şunları kaydetti:
"Burada amacımız, Gediz Nehir Havzası'ndaki tüm su kaynaklarının miktar ve kalite bakımından iyileştirilmesi, iyi su durumuna ulaşılması, aynı zamanda taşkın ve kuraklığın yıkıcı etkilerinin en aza indirilerek insan sağlığı ve ekosistemin korunmasıdır. Bugün Gediz Havzası Eylem Planı sizlere sunulacaktır. Gediz Havzası Eylem Planı Genelgesi'ne burada son şeklini verecek ve Cumhurbaşkanlığına arz ederek, bu havzada da suyun miktar ve kalitesinin iyileştirilmesi için topyekun seferberlik ilan edeceğiz."
Kirişci, 25 havzada kurulan havza yönetim heyetlerinin 2022 yılı çalışmalarının değerlendirilmesi ve söz konusu heyetlerce Su Yönetimi Koordinasyon Kuruluna iletilen konuların karara bağlanması hususlarının da toplantının gündem maddeleri arasında yer aldığını sözlerine ekledi.