- Burası Türkiye'nin sahip olduğu hidroelektrik kapasitesinin yüzde 2'sini karşılıyor. Tek başına bir barajın bizim gücümüzün yüzde 2'sini karşılıyor olması çok anlamlı ve önemli. Üretilen elektrik daha kolay anlaşılsın diye; nüfusu 2,5 milyon ve Türkiye'nin 5'inci büyük kenti olan Antalya'mızın elektrik ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor.
- Fiber optik alt yapısından temiz içme suyuna, kanalizasyonundan su arıtma sistemlerine, aklınıza gelebilecek çağdaş modern bir şehirde en son standartlarda ne varsa bunların hepsi proje kapsamında buraya, Yusufeli'ne ve Yusufeli'nin ilçesi ile köylerine kazandırılmış oldu.Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Yusufeli Barajı ve HES'e ilişkin, "Burası Türkiye'nin sahip olduğu hidroelektrik kapasitesinin yüzde 2'sini karşılıyor. Tek başına bir barajın bizim gücümüzün yüzde 2'sini karşılıyor olması çok anlamlı ve önemli. Üretilen elektrik daha kolay anlaşılsın diye, nüfusu 2,5 milyon ve Türkiye'nin 5'inci büyük kenti olan Antalya'mızın elektrik ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor." dedi.
Bakan Kirişci, yapımı tamamlanan ve yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı törenle su tutulmaya başlanacak Yusufeli Barajı ve HES'te incelemelerde bulundu.
İncelemelerinin ardından açıklama yapan Kirişci, Gaziantep'in Karkamış ilçesinde terör örgütü mensuplarınca yapılan saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Bir okula saldırı yapıldığını anımsatan Kirişci, bu tür elim hadiselerin, saldırıların terör örgütünün hangi noktaya geldiğini göstermek adına anlamlı olduğunu söyledi.
Kirişci, Yusufeli'nde yarın tarihe tanıklık edeceklerini vurgulayarak, Türkiye'nin en yüksek, dünyanın da kendi kategorisinde 5. büyük barajının su tutma törenine katılacaklarını aktardı.
Barajın millete ve ülkeye hayırlı olmasını temenni eden Kirişci, "Burada tutulacak sudan üretilecek elektrik ülkemizde üretime ve berekete dönüşsün. Ülkemizin üretimini artırsın, insanlarımızın tarımsal üretim sonrası nasıl gıda ihtiyacı varsa sanayimiz, konutlarda kendi ihtiyacımız için de elektriğe ihtiyacımız var. Elektrik üretimi için de bu barajlar bizim için anlamlıdır, önemlidir." diye konuştu.
Bakan Kirişci, barajların kurulu güçleriyle ifade edildiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yusufeli Barajı'nın 558 megavat gibi bir kurulu gücü var, 1,9 milyar kilovatsaat gibi de elektrik üretim kapasitesi var. Burası Türkiye'nin sahip olduğu hidroelektrik kapasitesinin yüzde 2'sini karşılıyor. Tek başına bir barajın bizim gücümüzün yüzde 2'sini karşılıyor olması çok anlamlı ve önemli. Üretilen elektrik daha kolay anlaşılsın diye; nüfusu 2,5 milyon ve Türkiye'nin 5'inci büyük kenti olan Antalya'mızın elektrik ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor. Bir başka gururumuz olan, 29 Ekim'de banttan indirdiğimiz TOGG'umuzun 750 bin adedinin ihtiyacı olan elektriğin üretilmesi anlamına geliyor. Vatandaşlarımız yüz katlı bir bina olarak gözlerinde canlandırsın. Böylesine muhteşem bir eser yarın hizmete girmiş olacak."
Yusufeli Barajı'nın Çoruh Nehri üzerindeki barajlara adeta emniyet sibobu olacağını ifade eden Kirişci, "Kendinden sonra gelen Deriner Borçka Muratlı Artvin ki bu dört barajın bugünkü üretimlerinin 695 milyon kilovat saat daha fazla üretimi yapabileceklerini yani elektrik üretim kabiliyetlerini bu manada bu kadar miktar artırabileceklerini Yusufeli sayesinde bunu da belirtmiş olalım." dedi.
- Taşkınla ilgili etkileri de azaltacak bir baraj
Kirişci, suyun getirdiği rüsubatın Yusufeli Barajı'nda tutulacak olmasının diğer barajların ekonomik ömrünü de uzatacağına dikkati çekerek, "Su yerinde tutulmaz ise taşkınlara neden oluyor. Taşkınlar da tarım arazilerine zarar verebildiği gibi yerleşim yerlerine zarar verebiliyor, bazen de insanlarımızın hayatlarını kaybetmelerine neden olabiliyor. Taşkınla ilgili etkileri de azaltacak bir baraj." ifadelerini kullandı.
Yusufeli Barajı'nın başından sonuna Türk mühendisinin, Türk teknikerinin, Türk teknisyen ve işçilerinin alın teri ve akıl teri döktüğü bir baraj olduğunu vurgulayan Kirişci, "Bu yönüyle de muhteşem bir eser. Hepimizin iftihar edeceği bir eser. Ülkemizin bu tür mega projelerle dünyada adından daha çok söz ettireceğine inanıyoruz. Yüklenici firma bu eserle kendini kanıtlamış ve daha çok yol almış olacak. Bu projenin sahibi Devlet Su İşlerimiz. Bizim göz bebeğimiz bir kurumumuz ve burada da Devlet Su İşlerinin hakkını bizim millet olarak teslim etmemiz gerekir." dedi.
Bakan Kirişci, toplam 34 milyar liralık bir harcama yapıldığını belirterek, şunları söyledi: "Tabii ki bu para sadece barajın inşası için değil. Örneğin 110 kilometre yol yapıldı. Bu 110 kilometre yolun 69,2'lik kısmı devlet il yolu olarak, 40 kilometrelik kısmı da köy yolu olarak yapılmış oldu. Bu yollar için harcanan, tüneller için harcanan paraları da bunun içerisine atmamızda büyük yarar var. Cumhuriyet tarihi boyunca 2002 yılına kadar sadece 50 kilometreden oluşan tünel uzunluğu Türkiye'nin sadece bu barajda 62 kilometre. Yani bu bile tek başına bu barajın ne kadar anlamlı, ne kadar önemli, ne kadar mühendislik harikası olduğunu ifade etmek bakımından yerinde olur diye düşünüyorum."
- Burada gerek ilçenin merkezi ve gerekse köyleri mağdur edilmemiş oldu
Bu projenin yerleşim yerinin başka bir yere nakledilmesini gerektiren bir proje olduğunu ifade eden Kirişci, bu çerçevede burada gerek ilçenin merkezi ve gerekse köylerinin mağdur edilmediğini, vatandaşlara çok çok konforlu, akla gelebilecek her alanda standardı en üst düzeyde bir yerleşim yeri inşası gerçekleştirildiğini vurguladı.
Kirişci, "Tam 3 bin 205 konut ki bunun 507'si köylere ait, geri kalanının tamamı ilçe merkezindeki vatandaşlarımızın kendi konutları olacak. Bu konutlardan ayrı 334 iş yeri yapıldı. Bunun da 10 tanesi köylerde, 324 tanesi bahsetmiş olduğumuz ilçenin kendi merkezindeki iş yerleri olmuş oldu. Vatandaşlarımız buralarda inşallah konforlu bir şekilde yaşayacaklar. Balkonlarına çıktıklarında bu barajın su tutması ile beraber tabir yerindeyse masmavi bir cephe önlerinde olacak, gökyüzü mavi, barajın kendisi mavi ve sağa sola baktıklarında da yeşili görecekler, muazzam bir manzara oluşacak." ifadelerini kullandı.
Projenin çevreci olduğuna işaret eden Kirişci, şunları kaydetti: "Sadece konutları taşımıyoruz, barajın kendi alanı içerisinde kalan 800 bin metreküp verimli toprağı buradan alıp daha önce 750 dekar olan ama bizim bu son çalışmamızda 1535 dekara çıkardığımız yerleşim alanına da tarım toprağı olarak taşındı. 800 bin metreküp, bunun altını çiziyorum. 5 bin 844 adet burada zeytin, dut ve diğer ağaçlar vardı. O ağaçlar yine Devlet Su İşlerimiz ile Orman Genel Müdürlüğümüzün müşterek çalışması ile bulundukları yerlerden alındı, tekrar o yeni yerleşim yerine, 1535 dekarlık yerleşim yerine taşındı. 14 bin 250 yeni ağaç dikildi. 72 binin üzerinde de yine dikilecek fidanlarla birlikte toplamda 92 bin 344 adet ağaç dikilmiş ve bunlar artık göğe doğru yükseliyor olacak ve buranın yeşilliğine yeşillik katacak. Fiber optik alt yapısından temiz içme suyuna, kanalizasyonundan su arıtma sistemlerine, aklınıza gelebilecek çağdaş modern bir şehirde en son standartlarda ne varsa bunların hepsi proje kapsamında buraya Yusufeli'ne ve Yusufeli'nin ilçesi ile köylerine kazandırılmış oldu."
Kirişci, su tutulmasından sonraki sürece ilişkin de şu bilgileri paylaştı: "Buradaki Yeniköy ile Irmakyanı köyleri 9 gün sonra suyun altında kalacak. Görmek isteyenler son halini bu 9 günlük sürede görebilirler. 69 gün sonunda da inşallah ilçe merkezi su tutumundan kaynaklı su altında kalıyor olacak. Toplam 309 gün sürecek bu. Oldukça uzun bir süreç. 90 günlük bir bekleme süremiz olacak ve ondan sonra da inşallah bizim elektrik üretimimizle ilgili deneme üretimi ve esas üretime de geçilmiş olacak. Bizim tahmini takvimimiz 29 Mayıs 2023. Yusufeli Barajımız ve HES ile yeni yerleşim yerimiz Yusufeli'mize, ülkemize ve bütün aziz milletimize hayırlı uğurlu olsun diyoruz."
Bakan Vahit Kirişci, daha sonra Yusufeli yeni yerleşim yerine geçerek burada da incelemelerde bulundu ve yetkililerden bilgi aldı.