Fin-As Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Ali Serim, beklenen Marmara depreminin yıkıcı etkilerini en hızlı şekilde azaltmak amacıyla kiracılar lehine düzenlemeler yapılması gerektiğini belirterek, "Yeni bir ’Kira kontrolü’ yasası ile önemli kazanımlar elde edilebilir” dedi.
Fin-As Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Ali Serim, Marmara Depremi’nin yıkıcı etkilerini en hızlı şekilde azaltmak amacıyla Türkiye’de uygulamada olan Kentsel Dönüşüm Model’inin devletin mal sahipleri ile inşaatçı firmalar arasındaki sözleşmelere serbest piyasa kuralları gereği müdahil olamaması sebebiyle beklenen radikal faydayı sağlayamadığını belirterek, modelin 2023 yılında acilen yeni yaklaşımlarla ele alınması gerektiğini kaydetti.
"İnşaat hamlesi ekonomiyi canlandırır
Geçen yıl konutlarda kira artışlarını yüzde 25 ile sınırlayan yasanın 11.06.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin çok olumlu olduğunu vurgulayan Ali Serim, oluşan içtihadın açtığı yoldan gidilmesi gerektiğini kaydetti. Serim, sadece 2013 yılından sonra yapılmış konutlarda TEFE TÜFE kira artış oranı uyulabilmesini serbest kılan, daha eski konutlarda ise düşük oranlı kira artış oranını hükümet tasarrufuna bırakmak suretiyle mal sahiplerini eski binalarını yenilemeye teşvik edecek şekilde kentsel dönüşüm projelerine destek verilmesi gerektiğini söyledi. Eski konutlarda uzun vadeli geri dönüş süresi - yeni konutlarda kısa vadeli geri dönüş süresi modeli olarak adlandırdığı modelin riski veya çürük konut stokunun yenilenmesi için teşvik edici olacağını da vurgulayan Serim, büyük bir inşaat hamlesinin depreme karşı alınacak tedbirleri hızlandırmakla birlikte ekonomik canlılık getirebileceğini de ifade etti.
"Kira kontrolü gelişmiş ülke gerçeği"
Ali Serim açıklamasının devamında ise, "Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye’de ev sahibi olma oranı 2020 yılında yüzde 57,8 olarak belirlenişken 2021’de yüzde 60,7 seviyesine ulaştı. Nüfusun yaklaşık olarak yüzde 40’ı kiracı konumunda. Bu büyük kitlenin güncel ihtiyaçları ve yaşadıkları zorluklar faydalı işleri yapmak için kullanılmalıdır. Birleşik Krallık ’da 1915 yılında çıkarılan ’Increase of Rent and Mortgage Interest Act’ ile kira bedellerine sınırlama getirilmiştir. Avusturya’da 1981 yılında çıkarılan bir kira kontrolü kanunu ile taşınmaz kira bedelleri sınırlandırılmıştır. Danimarka ve Hollanda’da İkinci Dünya Savaşından bu yana uygulamada olan kira kontrolleri vardır. Keza Almanya’da 1950 tarihli Konut Kanunu var. İtalya’da da 1947 yılından bu yana kira kontrolü kiracı lehine uygulamadadır. Amerika Birleşik Devletlerinde de 1970’li yıllarda enflasyon oranının yükselmesi sonucu başlanan kiracı lehine kira kontrolleri, bugün bazı eyaletlerde hafifletilmiş olsa bile uygulanmaya devam etmektedir. Hem kiracı olan milyonlarca vatandaşlarımızı ekonomik olarak rahatlatmak, hem mal sahiplerini kentsel dönüşüme daha kuvvetli şekilde teşvik etmek hem de özellikle İstanbul’umuzu, yaklaşan depremin olumsuz etkilerine karşı daha hızlı hazırlamak mümkün. Ankara bu konuda iş dünyası tarafından yüreklendirilmeli. Dilerim 2023 yılı bu anlayışın karar vericiler tarafından benimsendiği bir yıl olsun" diye konuştu.