Tarih: 13.12.2022 11:43
’’Deri tipinize ve şikayetlerinize uygun nemlendiriciler kullanmalısınız’’
Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Onur Çapkan, ’’Hastanın deri tipine ve şikayetlerine uygun nemlendiriciler önerilmelidir. Kozmetik ürün yerine dermokozmetik ürünler (eczanelerden) kullanılmalıdır. Rastgele kremler seçmek yerine bir uzman doktorun önerisiyle deri tipinize ve şikayetlerinize uygun nemlendiriciler kullanmalısınız" dedi.
Cilt kuruduğunda sulanmamış toprağa benzer. Özellikle kış aylarında kuruyan ciltte çatlamalar, pul pul soyulmalar, kaşıntı, gerilme ve kepeklenmeler gözlenir. Medicana Kadıköy Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Onur Çapkan, konu hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Onur Çapkan, ’’Kişinin şikayetleri, belirtilerin süresi ve şiddeti, tedavinin şeklini belirler. Altta yatan sebebe yönelik incelemeler yapılıp varsa eşlik eden hastalık tedavileri uygulanmalıdır. Bazı olgularda sadece nemlendiriciler yeterli olurken, belirtilerin şiddetli olduğu olgularda antihistaminik ilaçlar, topikal kortikosteroid (kortizonlu) kremler vermek gerekebilir. Farklı deri tiplerine, hatta vücudun farklı bölgelerine özgü çok sayıda ve markada nemlendirici olduğundan herhangi bir nemlendirici kullanımı doğru değildir. Hastanın deri tipine ve şikayetlerine uygun nemlendiriciler önerilmelidir. Kozmetik ürün yerine dermokozmetik ürünler (eczanelerden) kullanılmalıdır. Rastgele kremler seçmek yerine bir uzman doktorun önerisiyle deri tipinize ve şikayetlerinize uygun nemlendiriciler kullanmalısınız" uyarısında bulundu.
’’Gençlik aşısı denilen ürünlerde temel hedef hacimden öte cilde kaybettiği nem dengesini geri vermektir’’
Gençlik aşısına dair bilgiler veren Dr. Onur Çapkan, ’’Cildimizde özellikle yüz bölgesinde kuruluk, cilt renginin değişmesi, dolgunluğunun azalarak sağlıklı görünümünü kaybetmesi, beraberinde yaş ilerledikçe azalan cilt altı yağ dokusu ve kemiklerde aşınmaların meydana gelmesi ile kırışıklıklar da belirgin hale gelmektedir. Kullanılan dermokozmetik ürünler belli bir zamandan sonra yetersiz kalabilmektedir. Özellikle henüz kırışıklık, cilt kuruluğu gibi durumların başlamadığı 25’li yaşlardan itibaren bu tip uygulamaların cilt yaşını kronolojik yaştan daha genç hale getirdiği artık çok iyi bilinmektedir. Unutmamalıyız ki ne kadar erken yaşlarda geri beslemeye başlarsak uzun vadede yaptıracağımız veya ihtiyaç duyacağımız, hem daha masraflı hem de daha zahmetli, işlemler de ertelenebilir. Gençlik aşısı denilen ürünlerde temel hedef hacimden öte cilde kaybettiği nem dengesini geri vermektir. Diğer dolgu uygulamaları öncesinde uygulandığı zaman dolguların kalıcılık sürelerini de uzatabilmektedir’’ şeklinde konuştu.
Anti alerjik uygulama
Anti alerjik uygulamaya değinen Dr. Onur Çapkan, ’’Öncesinde lokal anestezik kremlerle cilt uyuşturulmakta ve ağrı hissi en aza indirilmektedir. Enjeksiyondan sonra ortaya çıkan küçük kabarıklıklar birkaç saat içerisinde kaybolmaktadır. Uygulama sıklığı genellikle 3 haftada bir 3 seans şeklindedir. Yaş ve cilt tipine göre 6. Ya da 12 ayda hatırlatma dozu önerilebilmektedir. İçerisinde alerjik reaksiyon riski yüksek olmayan ürünler bulunduğu için son derece sağlıklı ve güvenilir özelliğe sahiptir. Çok nadiren basit alerjik reaksiyonlar görülebilmektedir. Diğer taraftan eğer hijyen kurallarına dikkat edilmezse enfeksiyon gelişebilir. Yüzde 24 saat içerisinde kaybolan ödem ve kızarıklıklar oluşabilir. Bu tip işlemler belirli periyodlarla tekrarlandığında etkileri ve kalıcılıkları giderek artmakta sonuçları çok daha iyi hale gelmektedir. Yani cildimiz acıktıkça gerekli besinlerini ona geri vermeliyiz. Kişi ve yaşa göre değişmekle birlikte ortalama yılda 1 kez 3 seanslık uygulamalar yeterli olabilmektedir’’ diye konuştu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —