Konya temiz enerji ve iklim değişikliği çalışmalarının merkezi oluyor
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde, Konya Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde Konya’da kurulan TÜBİTAK Temiz Enerji, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü İş Birliği Protokolünde imzalar atıldı.
TÜBİTAK Temiz Enerji, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü Tanıtım ve İş Birliği Protokolü İmza Töreni Selçuklu Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Programda, TÜBİTAK, İklim Değişikliği Başkanlığı ve Konya Büyükşehir Belediyesi arasında iş birliği protokolü imzalandı.
“Küresel iklim değişikliği ile mücadelenin kalesi Konya’dır”
Programın açılışında konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, küresel iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin derinden hissedildiği bu dönemde böyle bir programı gerçekleştiriyor olmayı son derece anlamlı bulduğunu belirterek, “Küresel iklim değişikliği yaşadığımız yüzyılı tehdit eden en büyük çevresel ve sosyoekonomik sorunlardan birisidir. Bu küresel tehdide Türkiye’de en çok maruz kalan ilimiz maalesef Konya. İklim değişikliğinin tetiklediği kuraklığın, göllerdeki su oranını azalmasının ve yer altı sularının çekilmesine neden olması şehrimizde özellikle tarım faaliyetlerin olumsuz bir etki oluşturmaktadır. Konya’mız, Türkiye’nin tahıl ambarı olduğunu düşünecek olursak üretimde yaşanan her problem tüm ülkemizi de doğrudan etkileme riski taşımaktadır. İşte bu nedenle küresel iklim değişikliği ile mücadelenin kalesi Konya’dır diyebiliriz. Türkiye’nin üretim sigortası olan Konya’mızda birbirinden önemli proje ve çalışmalarla hem şehrimizi hem de ülkemizi bu etkilerden kurtarmak için yoğun gayret gösteriyoruz” dedi.
Başkan Altay, Türkiye Yüzyılı vizyonuna katkı sağlayacak enstitünün kurulma sürecine geçtiğimiz yıl Şubat ayında Konya’da düzenlenen Türkiye’nin ilk İklim Şurası ile start verildiğini ifade ederek, “Enstitünün faaliyete geçmesiyle inşallah İklim Şurası’nda aldığımız kararların takibini de böylece yapmış olacağız. Ayrıca iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konusunda bilgi birikimi sağlayarak yenilikçi ürün ve çözümler üretecek, enstitüdeki çalışmalar yenilenebilir ve temiz enerji, iklim değişikliği odaklı gelecek senaryoları ve iklim değişikliğinin ekonomik ve sosyolojik yansımaları gibi üç temel hedef üzerinden ilerleyecek. Çalışmalar, kamu, akademi ve özel sektör işbirliğiyle gerçekleşmiş olacak. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak bizler de enstitünün çok önemli bir paydaşıyız. Enstitümüz için Konya Teknoloji Endüstri Bölgesinde inşallah bir bina inşa edeceğiz. Enstitümüzün Konya’mız ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Vali Vahdettin Özkan ise konuşmasında, “Bakanlarımız, milletvekillerimiz, Büyükşehir Belediyemiz, belediyelerimizi sanayi kuruluşlarımız el birliğiyle, şehrimizin, dünyanın gidişatı, ülkemizin, şehrimizin ve insanların yaşam kalitesini artırmaya yönelik faaliyetler artarak devam etmektedir. Bu enstitünün ilimizde kurulmuş olmasının çok önemli ve anlamlı bir tarafı var. Gerçekten dünyanın, insanlığın gündeminde gelecekle ilgili riskleri bertaraf etmede hem bilimsel araştırmaların yapıldığı hem stratejilerin belirlendiği hem bütün kamu kurum ve kuruluşlarının görevlerinin ifade edildiği hem de esasen farkındalık ve operasyonel faaliyetler olarak bireylerin her birisine neler düşüyor bunu net bir şekilde ortaya koymada büyük bir katkı sunacaktır diye düşünüyorum” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, şehirlerin; sıcak hava dalgaları, kuraklık, sel gibi şiddeti her geçen gün artan afetlerle karşı karşıya kaldığını belirterek, “Her yıl dünyadaki her 20 böcek ve omurgalı türden biri yok oluyor. Bu ekosistemler azaldıkça, toprağımız daha da kuruyacak, tarım ürünlerimiz azalacak, havamız solunmaz bir hale gelecek. Bakın işte son 3 yılda, iklim krizinin olumsuz etkilerini neredeyse her 6 ayda yeni bir afetle yaşadık. Sinop, Kastamonu, Bartın, Giresun, Rize ve Trabzon’da seller, Antalya ve Muğla’da ise büyük yangınlar yaşadık, canlarımızı yitirdik. İşte Konya’mızda, kuraklık ve yer altı sularının çekilmesi nedeniyle oluşan obrukların sayısı 2 bin 500’ü aştı. Konya’mız, göllerini ve suyunu tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıya. Bu anlamda enstitümüzün Konya’mızda kuruluyor olması çok anlamlı, çok değerli, çok kıymetli bir adım olmuştur” dedi.
“Hedefimiz 2030 yılına kadar tüm kurum, kuruluşlar ile evlerde Sıfır Atık’a geçişi sağlamak”
BM Genel Kurulu’nda alınan kararla 30 Mart’ın artık Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak kutlanacağını hatırlatan Bakan Kurum, hedeflerinin 2030 yılına kadar tüm kurum, kuruluşlar ile evlerde Sıfır Atık’a geçişi sağlamak olduğunu söyledi. Bakan Kurum, “Tabii biz, dünyanın su savaşlarını konuştuğu bir dönemde, şu anda su stresi yaşayan bir ülke olarak, atık sularımızın geri dönüşümünü ve yeniden kullanımını stratejik anlamda çok önemli buluyoruz. Bu manada, 2002 yılında 145 olan atık su arıtma tesisimizi, bugün bin 185’e çıkardık. 2018 yılında yüzde 1,2 olan arıtılmış atık suyun yeniden kullanım oranını 2022 yılı sonu itibariyle yüzde 4,75’e çıkardık. Bu sayede 2030 yılında bu oranı yüzde 15’e hep birlikte, daha çok çalışarak çıkaracağız. Ülkemizin yeşil mirasını korumak adına korunan alan miktarımızı, yüzde 9,6’dan 12.63’e çıkardık. Bu oranı, 2030 yılında, OECD ortalaması olan yüzde 17’ye ve daha da üzerine çıkaracağız. İşte millet bahçelerimiz. Bugün tüm Türkiye’de şehirlerimizin yeşil dönüşümünü hızlandıracak tam 476 millet bahçesi kuruyoruz. Sıfır emisyon üreten, çevreyi kirletmeyen yerli ve milli otomobilimiz TOGG’un ihtiyaç duyduğu teknolojik altyapı, şarj istasyonları, otopark sistemleri ve simülasyon ortamlarını inşa ediyor, başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız olmak üzere, tüm ilgili kurumlarımızla birlikte, şehirlerimizi TOGG’a hazırlıyoruz. Tabii tüm bu çalışmaların hızlanmasında, seri bir şekilde Türkiye’yi kuşatmasında en önemli adım İklim Kanunu’muz olacaktır. Cumhuriyetimizin 100. yılında İklim Kanunu’nun TBMM’den çıkması, ülkemizin, yavrularımızın geleceği adına en büyük arzumuz. İnşallah bu kanun sayesinde, iklim konusunda her karar daha hızlı alınacak, her adım daha hızlı ve etkin şekilde atılacak” şeklinde konuştu.
“Yeşil OSB’ler, sanayide yeşil dönüşüm, ülkemizin hedefleri açısından çok kritik önemdedir”
Bakan Kurum şöyle devam etti: “Tüm OSB’lerimizi sıfır atığa uyumlu hale getirmek, endüstriyel simbiyozu hakim kılmak, sanayiden kaynaklı hiçbir kirliliğe müsaade etmeyecek yatırımları yapmak çok önemli, çok değerli. Bu manada Konya’mızda Türkiye’nin ilk sıfır atık sanayi sitesini, yenilenebilir enerji uygulamaları, yeşil altyapı uygulamalarıyla birlikte kuruyoruz. Bu örnek çalışmayı şu an ülkemizin 29 iline yaygınlaştırıyoruz. Yine temiz enerji dedik. Enerji kaynaklarının tükenmekte olduğu bu dönemde temiz enerji üretimi hem stratejik hem de hayati bir öneme sahip. Türkiye olarak, enerji dönüşümünde, yenilenebilir enerjide ve enerji verimliliğinde büyük bir başarı hikayesi yazıyoruz. Toplam kurulu gücünde yenilenebilir enerjinin payı yüzde 54,3 olan ülkemiz, bu alanda dünyada 12’nci, Avrupa’da 5’incidir. Temiz enerji üretim kapasitemizi her geçen gün artırıyoruz. Bu amaçla, Konya Karapınar’ımızda yeşil kalkınma devrimine karbon emisyonunu azaltarak katkı sağlaması için faaliyete giren Güneş Enerji Santralimiz, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük güneş enerjisi santrali olacak. Toplamda 3 bin kişiye istihdam oluşturan Karapınar GES tamamlandığında, enerji üretimimizde güneş enerjisinin payı yüzde 20’ye çıkacak.”
Bir yıl önce Konya’da düzenlenen Türkiye’nin ilk İklim Şurası’nda yer alan 7 komisyondan biri olan Bilim ve Teknoloji Komisyonunu TÜBİTAK’ın desteğiyle çalıştırdıklarını hatırlatan Bakan Murat Kurum, “Ülkemiz şu anda; yenilenebilir enerji teknolojileri, enerji depolama, karbon tutma ve depolama, şehir planlama teknolojileri, yeşil altyapı çözümleri başlıklarında çok büyük çalışmalar yürütüyor. Tüm bu ve benzeri çalışmalarda hocalarımızın ve kurumlarımızın en büyük destekçisi olmaya devam edeceğimizi özellikle belirtmek istiyorum. İnanıyorum ki enstitümüz, ülkemizin yeşil sanayi, temiz teknoloji ve temiz enerji üretimine büyük katkılar sağlayacaktır. Buradan genç araştırmacılarımıza da bir müjde vermek istiyorum. İklim değişikliği alanında çalışan genç araştırmacılarımız için, enstitümüzle birlikte burs programını açacağız, gençlerimizi destekleyeceğiz. ‘Daha yeşil bir Konya, daha temiz bir Türkiye, daha güzel bir Dünya için’ hep birlikte çalışacağız” diye konuştu.
“Enstitü Türkiye’de bu alanlarda yapılacak çalışmalarda en önemli oyunculardan bir tanesi olacak”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, dünyanın büyük bir değişim ve dönüşümden geçtiğini ve bu değişimin en önemli tetikleyicilerinden bir tanesinin de iklim değişikliği krizi olduğunu belirterek, “Biz de Türkiye olarak iklim değişikliğiyle mücadelede Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ilgili bakanlıklar olarak elimizi taşın altına koyarak bir gayret gösteriyoruz. Türkiye dünyayla kıyasladığımızda bu alanlardaki farkındalığı en yüksek ülkelerden bir tanesi. İnşallah yaptığımız ve yapacağımız çalışmalarda da Türkiye’yi hem emisyonlarının azaltılması hem de daha yaşanabilir, daha sürdürülebilir bir ülke haline getirmek için de güzel neticeler alacağız. İşte bugün ilan ettiğimiz, tanıtımını yaptığımız bu enstitü de Türkiye’de bu alanlarda yapılacak çalışmalarda en önemli oyunculardan bir tanesi olacak” dedi.
Enstitünün kurulmasında neden Konya’yı seçtiklerini anlatan Bakan Varank, “Özellikle buradaki iklim şurasından sonra ve Konya’nın özel konumu sebebiyle aslında burada kuracağımız bir enstitüyü sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli merkezlerinden bir tanesi haline getirebileceğimize inanıyoruz. Onun için özellikle Konya’yı seçtik” ifadelerini kullandı.
Bakan Varank, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Konya ziyareti ile ilgili de konuşarak, “Ben Kılıçdaroğlu gibi çakma Konyalı değilim. Dizini kırıp Konya pilavı yemiş mi? Derebucak’ın vadilerinde dolaşmış, bu uğurda silahçılarla bir araya gelmiş mi? Konya’ya teknoloji endüstri bölgesi kazandırmış mı? Bunları yapacaksın ondan sonra Konyalıyım diyeceksin. Biz işte bu şehrin Türkiye için ne kadar değerli ve önemli olduğunu farkındayız. Onun için de bu şehre fırsat buldukça geliyoruz. Sadece geçen sene dört kere geldim. Ama emin olun turistik seyahatler için de gelmiyoruz. Her geldiğimizde açılışlar yapıyoruz. Bir sonraki işin planlamasını yapıyoruz. Konya turizmiyle, tarımıyla, sanayisiyle Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden bir tanesi. Siyaset hızlı ve hararetli bir şekilde gidiyor. Bakınız bir insan buraya gelip, bir tane ilçeyi ziyaret edip siyasi rüşvetler vererek siyaset yaptığını zannedebilir ama bunlar eski Türkiye’de kaldı. Geçenlerde Merzifon’a gitmiştim, orada arkadaşlar anlattılar. Dediler ki ‘Rahmetli Demirel buraya geldi. Hiç konuşma yapmadı. Uçaktan indi, bir tane arabaya, o zaman 76 şehir var, 77 plakayı taktı, şehirde dolaştı, sonra dedi ki bana oy verin ben sizi il yapacağım. Sonra çekti gitti.’ Bunlar eski Türkiye’nin manzaraları. Şurayı böyle, burayı böyle yapacağım diyerek siyaset yapamazsınız. Bizim derdimiz Türkiye’yi toptan kalkındırabilmek. Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarabilmek. Onunu için siyasi rüşvetlerle bizim işimiz yok. Onu söyleyenlerden de bu ülkeye hiçbir zaman hayır gelmez. Bundan da emin olabilirsiniz” dedi.
Antarktika’ya düzenlenen bilim seferi ile ilgili konuşan Bakan Varank, "Antarktika’ya bilim seferi düzenleyecek bilim insanları yola çıkacak. Biz Antarktika’yla ilgilenmeye Cumhurbaşkanımızın vizyonu sayesinde başladık. Antarktika’da şu anda 50’den fazla ülkenin araştırma merkezi, araştırma üssü var. Ama Türkiye burayla bizim iktidarımıza kadar hiç ilgilenmemiştir. Baktığınızda dünyanın geçmişiyle ve geleceğiyle de ilgili eğer bilimsel araştırma yapacaksanız bunun doğal laboratuvarı neresi? Antarktika. Ama bizden kimse buralarla ilgilenmemiş. Ta ki Cumhurbaşkanımız burada böyle önemli bir durum varken Türkiye olarak biz geride kalamayız deyip oraya bilim seferleri başlatana kadar. Şu anda bizim Antarktika’da geçici bilim üssümüz var. Niyetimiz oraya kalıcı bir bilim üssü kurabilmek. Bakın 50’den fazla ülkenin orada üssü var, bir tane Müslüman ülkenin şu anda orada bir bilim üssü yok. İşte bunu kim yapacak. Allah’ın izniyle biz yapacağız. İşte bu vizyonu ortaya koyabilmek önemli. Bu bilim seferine giden bilim insanlarının arasında üç tane lise öğrencisi var. Kim bu öğrenciler? TÜBİTAK kutup araştırmaları yarışmasında birinci olan öğrenciler. Biz birinci olan lise öğrencilerini Antarktika’ya gönderiyoruz. Kendi yaptıkları projelerini bizzat orada deneyecekler. İşte bizim ufkumuz, vizyonumuz bu kadar geniş. Bizim gerçekten niyetimiz bilim ve teknolojiyle kalkınan bir Türkiye inşa etmek. Bunun yolu da gençlere yatırım yapmaktan geçiyor” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Altay, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal ve İklim Değişikliği Başkanı Solak, Türkiye’nin yeşil kalkınma sürecinde iklim değişikliği odaklı çalışmalar yürütecek TÜBİTAK Temiz Enerji, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü İş Birliği Protokolü’nü imzaladılar.