Manisa’nın Salihli ilçesi Aksoy Mahallesi’nde yaşayanlar, mahalleye kurulan baz istasyonuna tepki gösterdi. 2 yıldır kanser tedavisi gören Müjgan Yavuz, evine 20 metre mesafede bulunan baz istasyonu nedeniyle tedavi sürecinde ilerleme sağlanamadığını savundu.
Aksoy Mahallesi 221 Sokak’ta ikamet eden evli ve 2 çocuk annesi Müjgan Yavuz (61), 2 yıl önce yakalandığı rahim kanserini, uzun bir tedavi sürecinin ardından yendi. Tedavi süreci devam ederken, metastaz nedeniyle Yavuz’a bu kez karaciğer kanseri teşhisi konuldu. Bu süreçte yaşadığı apartmana 20 metre mesafede bulunan apartmanın son katına baz istasyonu kuruldu. Yavuz, baz istasyonu nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu ve tedavi sürecinin olumsuz etkilendiğini belirterek istasyonun kaldırılması için dava açtı. Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada keşif yapıldı. Keşif sonucunda yönetmelikte belirlenen frekans değerleri elde edilmesi üzerine dava reddedildi.
“Baz istasyonu buradan kaldırılmalıdır”
Ailenin avukatı Mustafa Bilgehan Çalık, frekans değerlerinin yönetmelik dahilinde belirlenen aralıkta olmasına rağmen müvekkilinin tedavi sürecinde baz istasyonu nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun aldığı bir kararla baz istasyonunun kaldırılması için ’psikolojik endişe’yi yeterli bir sebep gördüğünü söyledi. Çalık, “Öncesinde rahim kanseri hastalığına yakalanan müvekkilimiz, bu hastalığı atlattıktan sonra bu hastalık karaciğerine nüksediyor. Müvekkilimiz şuanda yeniden kanser tedavisi görüyor. Arkamızda yer alan bu baz istasyonu ile müvekkilimin yaşadığı evin arasında yaklaşık 20 metre mesafe var. Müvekkilimiz tedavi sürecinde her dışarı çıktığında, penceresinin perdesini her açtığında bu baz istasyonu nedeniyle psikolojik anlamda olumsuz etkileniyor. Bu baz istasyonundan dolayı mahalle sakinleri de inanılmaz derece de rahatsız. Bu sokakta yaşayan yaklaşık 100 kişi imza toplayıp şikayetçi oldu. Dava bir kişi üzerinden yürüyor gibi gözükse de tüm mahalle sakinleri bu baz istasyonundan rahatsız. Açtığımız dava sonucunda keşifler yapıldı, deliller toplandı ve gereken yargılama yapıldı. Ancak burada yönetmelik dahilinde açıklanan frekans değerleri dahilinde bir rakama ulaşılması nedeniyle açılan dava reddedildi. Ancak konuyu istinafa taşıyarak hukuki mücadeleyi devam ettiriyoruz. Aslında burada vurgulanmak istenen husus şu. Yargıtay Hukuk Kurulu’nun açık kararları var. Ayrıca bu konuyla ilgili ihtisas sahibi profesörlerin bilim adamlarının açık görüşleri var. Bu görüşlere göre sadece frekans değerlerine bağlı kalınamayacağı açıkça belirtiliyor. Yargıtay Hukuk Kurulu kararlarına göre, bu tarz hastaların ek kaygı taşımaması gerekiyor. Takdir edersiniz ki burada her gün penceresinin karşısında baz istasyonu gören bir kanser hastasının ek kaygı taşımaması mümkün değil. Bu şartlar dahilinde bu baz istasyonun insan sağlığı düşünülerek frekans değerleri aralığında olmasına rağmen buradan kaldırılması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Çektiğim acıların haddi hesabı yok”
Evli ve 2 çocuk annesi Müjgan Yavuz, “2 yıldan bu yana kanserle ilgili tedavi görüyorum. Kemoterapiye rağmen sürekli metastaz yapıyor. Tedavi gördüğüm hastanede doktorlarım bile bu kadar sıçramaya bir anlam veremiyor. Bu kadar ilaç ve kemoterapiye rağmen bu sürecin devam etmesi nedeniyle tamamen moralsizim. Sinirlerim alt üst oldu. Pencereyi açıyorum, karşımda baz istasyonu. Balkona çıkıyorum karşımda yine aynı manzara. Rahatsızlığımın verdiği etkinin yanı sıra baz istasyonunun sürekli karşımda olması nedeniyle uyku düzenimde alt üst oldu. Devletimize güveniyorum inşallah bir çözüm bulunur. Bu baz istasyonuna çok yakın bir bölgede okul var, Mahallede yaşayan komşularımızda çok rahatsız. Çektiğim acıların haddi hesabı yok" dedi.
“Mahallede alerjik hastalık arttı”
“Yaklaşık 4 yıldır bu baz istasyonuyla mücadele ediyoruz” diyen mahalle sakinlerinden Burçak Aydın, “Özellikle mahallede artışa geçen alerjik hastalıklar söz konusu. Baz istasyonu ile ilgili olarak çok tedirginiz. Henüz bir sonuç elde edememiş olmamız bizi çok üzüyor. Komşularımız, bu baz istasyonu buraya konulurken hiçbir kimseye bilgi vermedi, kimsenin rızasını almadı” derken, Serpil Şengül ise şunları söyledi: “Çocuklarımız adına çok üzülüyoruz. Şuanda sağlığın hiçe sayıldığı bir dönemdeyiz. İnşallah daha da kötü sonuçlar olmadan bu baz istasyonu buradan kaldırılır.”
“İnsan sağlığı bu kadar ucuz olamaz”
Müjgan Yavuz’un kızı Gülbahar Çelik ise, “Annem 2 yıldır kanserle mücadele ediyor. Sürekli olarak metastaza uğruyor. Ben bunun nedenini bu baz istasyonuna bağlıyorum. Annemin tedavisi sürerken kanserin sürekli sıçraması anormal bir durum. Annemin tedavisini yürüten doktorlarda bu sıçramaya bir anlam veremiyorlar. Artık bu davanın bir an önce sonlanmasını istiyoruz. İnsan sağlığı bu kadar ucuz olamaz” dedi.