NEVÜ’de ’Şiir-Şair ve Peygamber’ konulu söyleşi düzenlendi

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) İlahiyat Fakültesi Kapadokya İrfan Kulübü bünyesinde gerçekleştirilen 10 programlık ’Gençlik ve Modern Zamanlar’ başlıklı seminer/söyleşi program dizisinin 8. etkinliği, ’Şiir-Şair ve Peygamber’ konulu söyleşi programı olarak gerçekleştirildi.
NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonunda akademik ve idari personel ile öğrencilerin hazır bulunduğu söyleşi programında NEVÜ İlahiyat Fakültesi Arş. Gör. Hilal Büşra Bilge Öksüz, ’Şiir-Şair ve Peygamber’ üzerine konuştu. Sözün serüveniyle beraber şiire doğru nasıl geldiğinden bahsederek konuşmasına başlayan Arş. Gör. Hilal Büşra Bilge Öksüz; kelimelerin gücü ve kelimelerin dünyamıza olan etkisine değindi. Şiirin doğuşu ve gelişimiyle beraber Türk şiirinin asıl formunu İslamiyet’e girilmesiyle beraber kazandığı ve kültürümüzde şairlerin sadece şiir söyleyen kişiler olmadığını, birçoğunun çeşitli ilimlere vâkıf kimseler olduğunu belirten Bilge Öksüz, özellikle Osmanlı şiir dünyası incelenirse şiir külliyatının altında muhteşem bir ilmi birikimin olduğunu ifade etti. Şair ve peygamber ilişkisinin anlaşılması açısından hikâyelerle farklı bakış açıları sunan, edebiyatta şairlerin çeşitli türlerde şiirler kaleme alındığını, bu türlerin de en başında Allah (cc) ve Hz. Peygamberle alakalı türler olduğunu söyleyen Bilge Öksüz, Hz. Peygamberle şairin münasebetine dair olan kısımlardan bahsederek şair ve şiirinin mânâ âlemini aktarmaya çalıştı. Bunların en öne çıkanlarının na’t ve mevlid olduğu belirten Öksüz, içlerinden en meşhurlarını örnekleriyle açıkladı. Na’t türünde akla ilk gelecek eserin Fuzûlî’nin ’Su Kasidesi’ olması gerektiğini söyleyen Öksüz, buradan birkaç beyit açıklayarak Mevlid türüne geçti. Bu tür içinde de Süleyman Çelebi’nin ’Vesiletü’n-Necat’ adlı eserinin mevlid denilince akla ilk gelen eser haline geldiği söyleyen Öksüz, bu vesileyle 2022 yılının ’Süleyman Çelebi Yılı’ olarak anılmasına karar verildiği, Süleyman Çelebi’nin 600. ölüm yıl dönümünün UNESCO tarafından anma listesine eklendiği hatırlatıldı. Sultan şairlere de özel olarak değinen Bilge Öksüz, Hz. Peygamber için yazdıkları şiirlerle onların bir taraftan kılıç kuşanıp kaleler fethederken bir taraftan da kalemleriyle gönülleri fethettiği vurguladı. Bilge Öksüz son olarak modern dönemin Müslüman Türk şairlerine bakılan sunumda, Hz. Peygamber’in büyük oranda yaşadığı çağın şartları ve bakış açısını da yansıtacak bir biçimde yeni bir idrakin penceresinden görülüp bu bakış açısı ile düşüncelerini şiirlerine taşıdıkları ifade etti.
Gençliğe dair okunulan anlamlı bir şiirle devam eden ve yoğun katılımla gerçekleştirilen program, önceki programlarda olduğu gibi çekilişle 1 öğrenciye 200 TL değerinde kitap/kırtasiye çeki, sorular sorularak cevaplayan yaklaşık 15 öğrenciye de çeşitli kitaplar verilmesiyle sona erdi.



Orjinal Habere Git