TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI LOJİSTİK FORUMU İSTANBUL'DA BAŞLADI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Türk Devletleri Teşkilatı’nın ülkeleri olarak 160
milyonluk genç ve dinamik nüfus ile 1 trilyon doları aşan ekonomik büyüklükte
küresel bir güç olma potansiyeline sahip bir topluluk olunduğunu belirterek,
“Ülkelerimiz arasında ikili ve transit karayolu geçiş belgesi kotalarını
kaldırmamız gerekiyor” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Çok Modlu
Ulaştırma ve Lojistik Forumu’na katıldı.
Burada konuşan Bakan Uraloğlu, konuşmasına bir atasözünü hatırlatarak,
başladı. Uraloğlu, “Bir Türk atasözü der ki; ‘Kimse, komşusuna ihtiyaç
duymayacak kadar zengin değildir.’ Kimse artık tek başına zengin değil ya da
kendi kendine yetmiyor. Kapılarını örtersen, gözlerini, kulaklarını kapatarak
dünyadaki gelişmelere uzaktan bakarsan, dost edinmezsen bugünün dünyasında
yerin yok. Herkesin elinde pastaya katacağı güzel tatlar ve pastadan alacağı
payı var. Devir artık ‘kazan-kazan’ devri. Ulaşım sektörü ise kazan-kazan
devrinin en önemli dinamosudur. İşte böyle bir düzende burada sadece ulaşım ve
lojistik sektörlerinin geleceği için değil ülkelerimizin ekonomik ve
sosyo-kültürel geleceği içinde bir araya gelmiş bulunuyoruz” dedi.
Türk Devletleri Teşkilatı
ülkelerinin 160 milyonluk genç ve dinamik nüfusu ve 1 trilyon doları aşan
ekonomik büyüklükte küresel bir güç olma potansiyeline sahip bir topluluk
olduğunun altını çizen Uraloğlu, bu büyük potansiyelin hayata geçirilmesi için
iş birliği ve dayanışma iradesiyle ortak gücün açığa çıkartılmasının
gerekliliğine dikkati çekti.
Bakan Uraloğlu, konuşmasında ilk
bölümünde karayolu taşımacılığına değindi.
“Üzülerek altını çizmek isterim
ki, karayolu ile ülkeler arası geçiş prosedürlerimiz taşımacılıktaki artışlar
karşısında, oldukça yetersiz kalmaktadır” diyerek, üye ülkelere transit
karayolu geçiş belgesi kotalarının kaldırılması çağrısında bulundu. Uraloğlu,
bu konuda şunları kaydetti:
“Taşımacılığın ve ticaretin
önündeki engelleri kaldırmak ve taşıma maliyetlerini azaltmak için Teşkilat
bünyesinde ortak menfaatimize olacak bütüncül bir yaklaşım benimsemeli ve
hayata geçirmeliyiz. Bu doğrultuda, dost ve kardeş ülkelerimiz arasında ikili
ve transit karayolu geçiş belgesi kotalarını kaldırmamız gerekmektedir.
Kırgızistan ile ikili ve transit taşımaların serbestleştirilmesi hususunda
mutabakata vardığımızı ve son aşamaya geldiğimizi bildirmekten memnuniyet
duyuyorum. Diğer üyelerle de bir an önce bu tür adımları atmayı umuyoruz.”
KOMBİNE TAŞIMACILIK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, kombine taşımacılık konusunda Teşkilat bünyesinde özverili
çalışmalar sonucunda imzalanan Kombine Taşımacılık Anlaşmasının en kısa sürede
yürürlüğe girmesini umduğunu kaydetti. Uraloğlu, “Anlaşmayı hayata
geçirdiğimizde kombine taşımacılık operasyonlarını ve Hazar geçişlerini kayda
değer biçimde teşvik edeceğiz. Böylece hepimizin önem atfettiği Hazar Geçişli
Doğu-Batı Orta Koridorunun Avrasya taşımalarındaki payını önemli ölçüde
artırmış olacağız” diye konuştu.
ORTA KORİDOR VE HAZAR
GEÇİŞLERİ
Bakan Uraloğlu, Teşkilat üye
ülkeleri arasındaki fiziki bağlantının en önemli ve stratejik bileşenlerinden
biri olan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolunun, Türk dünyasının ekonomik
kalkınması ve refahı için öneminin büyük olduğunu söyledi. Uraloğlu bu konuda
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nisan 2016 tarihinden itibaren
aldığımız tedbirler sonucunda, ortak ve ulusal transit rejimlerinde demiryolu
ile basitleştirilmiş usulde taşıma yapılabiliyoruz. Orta Koridor üzerinde
demiryolu hattından gerçekleştirilen yük taşımalarında iki yıl önce ortak
taşıma belgesinin kullanımına başladık. Ortak taşıma belgesiyle hem zamandan
hem de maliyetten tasarruf sağlayarak koridorun rekabetçiliği için önemli bir
adım daha atmış olduk. Çin-Türkiye arasında Orta Koridor ve BTK demiryolu hattı
üzerinden, orta vadede yıllık 200’ün üzerinde düzenli blok konteyner treni
işletilmesini hedefliyoruz. Diğer taraftan, bölge ülkeleri ile, Orta Koridorun
bir diğer önemli bileşeni olan Hazar geçişinin etkin, verimli ve ekonomik hale
getirilmesine de yoğunlaştık. Lojistik operasyonlarda sorun teşkil eden yüksek
geçiş ücretleri ve düzensiz sefer konularını ortak çabalarımız ile ivedilikle
çözeceğimize ve Hazar Geçişlerini arzu ettiğimiz rekabetçi güzergâha
dönüştüreceğimize eminim. Teşkilatımız bünyesinde yürütülen çalışmaların
tamamlayıcısı olan ilave iş birlikleri de geliştiriyoruz. Örneğin, Türkiye,
Azerbaycan ve Kazakistan olarak geçen yıl Bakü’de bir araya gelerek Orta
Koridoru destekleyici 56 maddelik eylem planı belirledik. Aldığımız kararları
uygulamaya aktaracak adımların da takipçisi oluyoruz.”
ZENGEZUR BAĞLANTISI
Bakan Uraloğlu, Zengezur
Bağlantısı üzerinden yeni fırsatlar ortaya çıktığını ve bu bağlantının Kafkasya'daki
normalleşme için hayati önem taşıdığını söyledi. Uraloğlu, “Türkiye ile
Azerbaycan arasında doğrudan demiryolu ve karayolu ulaşımı sağlayacak bu
bağlantının hayata geçmesinin tüm Türk dünyasını birbirine bağlayacak önemli
bir adım olacağına inanıyorum. Tüm bölge ülkelerinin istifade edeceği bu hattın
bağlantılarıyla birlikte bir an önce bitirilmesi için Azerbaycan ile çok yakın
çalışıyoruz” dedi.
ULAŞTIRMA KORİDORLARINDA YENİ
İŞ BİRLİKLERİ
Bakan Uraloğlu, Türkiye olarak
sadece doğu-batı güzergahında değil, aynı zamanda kuzey güney aksında da
planlamalara devam ettiğini söyledi.
“Basra Körfezi’ni, Türkiye
üzerinden Avrupa’ya bağlayacağız” diyen Uraloğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve
Irak Başbakanı bu konuda gerekli iradeyi oraya koymuşlardır. Bizler, bu amaçla
gerek Irak ile gerekse diğer bölge ülkeleri ile yakın iş birliği içerisindeyiz.
Kalkınma yolu olarak adlandırılan bu yeni güzergahın Türkiye tarafındaki
gerekli teknik çalışmaları tamamladık. Şunun altını çizmek isterim ki, taşıma
koridorlarının kesişiminde olduğumuzun bilinciyle, en verimli çözümleri
ortaklarımız ile birlikte hayata geçirmekte kararlıyız.” diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, üye ülkelere
seslendiği konuşmasında ülkeler arasında ticareti zorlaştırıcı değil
kolaylaştırıcı ve teşvik edici tavır alma zamanının çoktan geldiğini, korumacı
ve kapalı politikaların dikkatle ve farklı bir gözle yeniden ele alınmasının
gerektiğine inandığını söyledi.
Uraloğlu, ulaştırmada
dijitalleşmeye büyük önem veren ve bu konuda e-TIR, e-taşıma belgesi gibi
uygulamalarda öncü bir ülke olarak, dileyen üye ülkelerle tecrübe paylaşımına
hazır olduklarını belirtti ve şöyle konuştu;
“Örnek vermek gerekirse, Türkiye
ile Özbekistan arasında gerçekleştirilen ve uluslararası karayolu
taşımacılığında taşımacılara büyük kolaylık sağlayacak e-Permit yani Elektronik
Geçiş Belgesi Sisteminin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sistem ile taşımacılar
fiziki belge için uzun süre beklemek zorunda kalmayacak, taşıt nerede olursa
olsun elektronik olarak belgeye erişim imkânı olacaktır. Bu örnekleri
çoğaltmalıyız. Halihazırda, Çin’den Avrupa’ya karadan giden yükün yalnızca %3
ila %5’i Orta Koridor üzerinden geçiyor. Geniş bir vizyonla bu oranın %30’lar
civarına çıkarılması için önümüzde fırsatlar ve görevler bulunuyor. Bugün ülkemizde
yüzde 4 olan Demiryolunun taşımacılıktaki oranının, 2029 yılında yüzde 11’in
üzerine yükselmesini, 2053’te ise yaklaşık yüzde 22 olarak gerçekleşmesini
öngörüyoruz. Böylece ülkemizdeki demiryolunun, yük taşımacılığındaki payı
2053’e kadar 7 kat artacak. Yine yurtdışına yük taşımacılığında da demiryolunun
payını 10 kat artırmayı hedefliyoruz. Ulaştırma alt yapısına 2002 yılından bu
yana 172 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bundan sonra da 2053 yılına kadar
yaklaşık 198 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladık. Bu rakamdan en büyük
payı demiryolu altyapısını geliştirmek için ayırdık.”