23. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Köksal Toptan, Türkiye’deki eğitim süresini değerlendirerek “Çok güzel şeyler yapılıyor. Eğitim öğretim süresi 180 gün. Japonya da 232 gün. Kendi şartlarımızı zorlayarak eğitim öğretim süresini yükseltmemiz gerek” dedi.
Zonguldak’ta Köksal Toptan Ortaokulu ile Japonya Asakura Amagi Ortaokulu arasında 23. Dönem TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Köksal Toptan’ın katılımıyla iyi niyet mektupları teslim edildi. Törene, Köksal Toptan’ın yanı sıra Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, Kyushu Üniversitesi’nden Japon Bilim Adamı Prof. Kazuo Mıyamoto ve eşi Hiroko Miyamoto, Japonya’da yaşayan Türk iş adamı Murat Enşici ve davetliler katıldı. Tören öncesinde bir grup öğrenci topluğundan oluşan folklor ekibi hünerlerini sergiledi. Ardından törene geçildi. 20 yıldır Japonya’da yaşayan Zonguldaklı işadamı Murat Enşici, Köksal Toptan’ın görüşlerini alarak kardeş okul projesini hayata geçirdiklerini anlattı. Enşici, "27 Ocak’ta video konferans üzerinden ilk görüşme gerçekleşecek. Karşılıklı gidiş gelişler de inşallah olacak” dedi.
"Şartlarımızı zorlayarak süreyi yükseltmemiz lazım"
23. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Köksal Toptan, “Eğitimde kalitenin daha yükselmesi, çocuklarımızın rekabette hazır olması için elinden geleni yapıyor. Cumhuriyet hükümetleri çok büyük emek sarf ettiler. Şimdi olduğu gibi en yüksek payını eğitime ayırdılar. Çok güzel şeyler yapılıyor. Ama eğitim öyle bir süreç ki ne kadar yaparsanız yapın eksikler bitmiyor. Bizde Eğitim öğretim süresi 180 gündür. Japonya da 232 gün. Onun için kendi şartlarımızı biraz daha zorlayarak eğitim öğretim süresini yükseltmemiz lazım. Şansımız Milli Eğitim Bakanımızın aynı zamanda hemşehrimiz olan Mahmut Özer’in bu konuları çok iyi bilmesi, bu konularla ilgili olarak çok güzel çalışmalar yapması ve sonuç alıyor. Zonguldak da bundan payını alıyor" diye konuştu.
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz da "Artık dünya küçüldü. Küreselleşmenin etkisiyle, iletişimin kolaylaşmasıyla öğrencileri farklı şekilde yetiştirmemiz gerek. Eskiden bir devletin vatandaşı konumunda oluyordu vatandaşlar. O sınırlar içerisinde konumunu koruyor. Dünya vatandaşlığı var. Öğrencilerimiz artık dünyanın hızlı döngüsü içerisinde kendilerini buluyorlar. Bunu da bu tür ilişkilerle dünya vatandaşlığını çocuklarımız daha iyi kavrayabilir. Onun gereğini daha iyi yapabilir" dedi.
Program hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından son buldu.