ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI KARAİSMAİLOĞLU, AA EDİTÖR MASASI’NA KATILDI
Ulaştırma ve altyapı Bakanı
Adil Karaismailoğlu, deprem bölgesinde mücadelenin devam ettiğini, buradan
hiçbir zaman ellerini çekmeyeceklerini belirterek, GSM firmalarının tedbir
almadıklarını düşündükleri için onlara ceza verdiklerini, ayrıca onlar hakkında
incelemeler ve soruşturmalar başlattıklarını açıkladı. Mega projelerin depreme
dayanıklı olduğuna da işaret eden Karaismailoğlu, "Kuzey Marmara Otoyolu,
Avrasya Tüneli, Marmaray afette acil durum yolu olacak. Avrasya Tüneli,
Marmaray ve kara yolu projelerinde sismik izolatörler kullanıyoruz"
ifadelerini kullandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, depremlerden etkilenen iller arasında yer alan Adıyaman'da
gerçekleştirilen Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları
yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu. Depremin ilk saatlerinden itibaren diğer
bakanlarla görev bölüşümü yaparak bölgeye geldiklerini ve acil durum eylem
planlarına göre çalışmalara başladıklarını belirten Karaismailoğlu,
tahminlerinin çok üzerinde hasar olması ve kışın en soğuk günlerinin yaşanması
nedeniyle ilk haftanın zorlu geçtiğini söyledi. Karaismailoğlu, Bakanlığının
ülkenin her tarafına yayılmış 5 bin şantiyesinden iş makinesi ve ekiplerin de
bölgeye geldiğini ifade ederek, yıkım çok fazla olmasına rağmen binlerce
vatandaşı canlı kurtardıklarını dile getirdi.
Depremin ilk haftası hem iklim
şartları hem de hasarın olağanüstü büyüklüğü karşısında bazı şeylerin eksik
yapılmış olabileceğine işaret eden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
"Yunanistan büyüklüğünde bir
coğrafyadan, 3 Hollanda büyüklüğünde alandan bahsediyoruz. Bunların hepsine
aynı anda müdahale etmeye çalışıyorsunuz. Birisine müdahale ederken birisine
müdahale etmemiş olabiliyorsunuz. Onun verdiği sıkıntı ve vicdani hassasiyet de
vardı. Bir taraftan da vefat eden vatandaşlarımızın cenazelerini kaldırıyoruz.
İlk bir hafta çok yoğun ve sıkıntılı süreç yaşadık. 'En gelişmiş ülkeler'
denilen ülkelerde böyle bir olay olsa 1 ayda bu bölgelere müdahale edemezlerdi,
ulaşamazlardı hatta. Biz ilk saatlerde burada işimizin başındaydık. Burada
çalışma yaparken diğer depremi de karşıladık. Yılmadık, usanmadık, uyumadık,
çok büyük özveriyle çalıştık."
NORMAL HAYATA DÖNÜŞÜN İZLERİ
GÖZÜKMEYE BAŞLADI
Bölgede olayın büyüklüğüne karşın
herkesin yapılması gerekenin çok daha fazlasını yaptığını vurgulayan
Karaismailoğlu, "Şimdi 1 ayı aşkın süre geçti. Burada artık normal hayata
dönüşün izleri gözükmeye başladı. Mücadelemiz devam ediyor, buradan hiçbir
zaman elimizi çekmeyeceğiz. Burada tek geri getiremeyeceğimiz kayıplarımız,
onun dışında her şeyi eskisinden daha iyi hale getirip, buraları daha iyi inşa
ve ihya etmeden buralardan ayrılmayacağız. Ondan da herkes müsterih olsun.
Bundan sonra bize gereken sadece zaman" ifadelerini kullandı.
Karaismailoğlu, AA Editör Masası
toplantısının Adıyaman'ın Altınşehir Mahallesi'ndeki konteyner kentte
gerçekleştiğine dikkati çekerek, "Burası Adıyaman'ın batı kısmında. 1800
aileyi barındıracağımız bir alan. Burada yaşam başladı, 300 ailemizi misafir
ediyoruz. Yarın 500'e çıkacak. 1 hafta içinde 1800 aileye kadar
tamamlayacağız" dedi.
Bu şekilde Adıyaman'da 15
konteyner alanı oluşturduklarına işaret eden Karaismailoğlu, "Şehrin doğu
kısmında 2 bin 400 konteynerlik alanımız var. Şehrin güney kısmında 2 bin 700
aileyi barındıracağımız prefabrik şehir kuruyoruz. Mart ayı sonu itibarıyla
burada 10 bine yakın aileyi konteyner kentlerde misafir etmeye başlayacağız.
Nisan ayında da bu konteyner işini tamamen bitirmiş olacağız ve vatandaşımıza
kalıcı konutlara geçmek için ara formül olan geçici yaşam alanlarında rahat
ettirmenin çözümlerini üretmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
ÜÇÜNCÜ GÜNDEN İTİBAREN
PROBLEMİ ÇÖZDÜK
Depremin ilk günlerinde GSM
hizmetlerinde yaşanan aksamalara da açıklık getiren Karaismailoğlu, şöyle
konuştu:
"Haberleşmede çok önemli
aşamalar kaydettik. Deprem öncesinde buralarda şehir merkezlerinde
haberleşmeyle ilgili önemli altyapılarımızı halletmiştik. Dünyanın en şiddetli
depremini yaşadığınızda birtakım sorunlar arkasından geliyor. Bunlar ilerleme
sağlamak istediğimiz konulardı. Baz istasyonlarının binalarda olması,
elektriğin kesilmesi vesaire, bu konular neticesinde haberleşmede bazı
sıkıntılar yaşadık. Burada aslında bizim baz istasyonlarında jeneratörlerimiz,
UPS'lerimiz var, belirli süre sonra onlar da devreden çıkmaya başladı. Onun
sıkıntılarını ilk günlerde yaşadık ama 3'üncü günden daha fazla mobil baz
istasyonlarıyla problemi çözdük ama o aradaki eksiklikleri de iyi gördük.
Onların da gerekli cezalarını, gerekli yaptırımlarını GSM şirketlerine
yaptıracağız. Böyle olası durumda bunları yaşamamak için neler gerektiğine de
bakacağız. Onların da bazı mazeretleri var. Bağımsız kule kurmak istediklerinde
yaşadıkları zorluklar ve kamu binalarına baz istasyonu kurmakta yaşadıkları
zorluklar var ama bunların hiçbiri mazeret değil. Bu ihtiyaçsa bu ihtiyacın her
halükarda 7 gün 24 saat giderilmesi için ne gerekiyorsa bunu yapmak
lazım."
GEREKLİ CEZAİ MÜEYYİDELERİ
UYGULAYACAĞIZ
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu,
GSM firmalarının tedbir alıp almadığına yönelik soru üzerine de "Tedbir
almadıklarını düşündüğümüz için onlara cezalar verdik. Ayrıca onlar hakkında
incelemeler ve soruşturmalar başlattık. Gereği de bunların yapılacaktır.
Bunları bugün yapmazsak, bu tür olası durumlarda bunları tekrar yaşayabiliriz.
Bu GSM şirketlerinin kurmak istedikleri baz istasyonlarına ve kule kurmada
yardımcı olmamız gerekiyor ama onların da yapması gereken çok şey var. Onu da
yaptırmak bizim görevimiz, yaptıracağız, yapmıyorsa da gerekli cezai
müeyyideleri uygulayacağız" dedi.
İletişim hizmetlerinde bölgedeki
son duruma ilişkin bilgi veren Bakan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"İlk 4 gün dışında burada
350 mobil araçla ihtiyaç olan haberleşme hizmeti sağlanmaya çalışıldı. Bu her
geçen gün daha da arttı. Bireysel kuleler kurmaya, sabit baz istasyonlarını da
yeniden kurmaya başladık. Şu an ihtiyacı karşılayan haberleşme hizmeti var
burada. Bunun mobil değil, kalıcı olarak kurulması ve kapasitenin ciddi şekilde
artırılması gerekir. Bütün çadır kentlere TÜRKSAT 5B üzerinden ücretsiz Wi-Fi
hizmeti veriyoruz. Bakanlığımızın önemli hizmeti."
HAVAYOLLARI ÇOK BAŞARILI BİR
SINAV VERDİ
Deprem bölgesinde 9 havalimanı
bulunduğunu dile getiren Karaismailoğlu, Hatay Havalimanı'nın da depremde hasar
gördüğünü hatırlattı. Karaismailoğlu, Hatay Havalimanı'nın geçmişinin çok
eskiye dayandığını belirterek, "1995'te inşaatına başlanmış bir alandı.
2005'te AK Parti hükümetleri geldiğinde burayı bütçe hizmete aldı. Orada bir
hafta kadar bir sıkıntı yaşadık. Onu da yaptığımız hızlı müdahaleyle
karşıladık. Deprem bölgesinde bulunan toplam 9 havalimanından 700 bine yakın
vatandaşımızın tahliyesini gerçekleştirdik. Binlerce ton kargoyu bu
havalimanlarından ulaştırdık" diye konuştu.
Karaismailoğlu, söz konusu
havalimanlarının disiplin içerisinde ve sağlıklı bir şekilde çalıştığını, arama
kurtarma uzmanları ile yardım ve kargo uçaklarının bölgeye ulaşmasında başarılı
bir hizmet gördüklerini anlattı. Bu havalimanlarının gereksiz olduğuna ilişkin
yorumları da hatırlatan Karaismailoğlu, "İşte gördünüz ne gerek olduğunu.
Yani bu havalimanları olmasaydı buralara böyle müdahale edilebilir,
vatandaşımıza bu kadar hizmet getirebilir miydi? Mümkün değil." dedi.
Bakan Karaismailoğlu, "Aynı
şekilde Adıyaman Havalimanı'nı eleştirenler vardı. Burada havalimanının
gereksiz olduğunu söyleyen muhalefet var. Ama bakın burada sırf Adıyaman
Havalimanı'ndan 100 bin vatandaşımızın tahliyesini karşılarken binlerce kargo
yükümüzü buraya getirerek vatandaşlarımıza anında ulaştırma imkanına kavuştuk.
Depremde hasar gören vatandaşlarımızın hem buradan tahliyesini hem de gelip
müdahale etmek isteyen gönüllülerimizin kısa sürede ulaşmanı sağladık.
Havayolları çok başarılı bir sınav verdi." değerlendirmesini yaptı.
Karaismailoğlu, bütün havayolu
şirketlerine de teşekkür ederek, şirketlerin deprem bölgesine uçaklarını
gönderdiklerini ve disiplinli bir çalışma yürüttüklerini dile getirdi.
KARAYOLLARINDA DA HİÇBİR
SIKINTI YAŞAMADIK
Depremden etkilenen Yunanistan
büyüklüğünde bir coğrafyada 10 bin kilometre uzunluğunda karayolu ağının yer
aldığını, bu ağın sadece yüzde 2'sinin depremden etkilendiğini belirten
Karaismailoğlu, 10 bin kilometrelik yolun vatandaşa ulaşmakta can damarı
olduğunu aktardı.
Bu kesimin de tamamen 2002
öncesinde yapılmış yapılarda ve yollar olduğuna işaret eden Karaismailoğlu,
şöyle devam etti:
"Onları da kısa sürede
müdahale ederek, ilk iki gün içerisinde faaliyete geçirdik. Yani ulaşım
açısından karayollarında da hiçbir sıkıntı yaşamadık. Çünkü o yüzde 2'lik
kısmında alternatif yolları vardı. Nurdağı mesela... Depremden en çok etkilenen
bölge. Orada 150 metre yüksekliğinde viyadüklerimiz var. Orada sismik
izolatörler var ve hiçbir şey olmadı. O günden bugüne çalışmalara devam
ediyorlar. Aynı şekilde Kahramanmaraş-Göksun arası yine depremin merkezinde bir
yer. 11 tane tünelimiz var orada. Hiçbir şey olmadı. Hiç kesintisiz hizmet
vermeye başladı."
Hatay Havalimanı'nın kalıcı
bakımlarının da yapılacağını, deprem bölgesindeki bütün havalimanlarının aktif
olduğunu ve sivil uçuşların devam ettiğini vurgulayan Karaismailoğlu, şunları
kaydetti:
"Yaptığımız ulaştırma
altyapı yatırımlarının ne kadar önemli olduğunu böyle afet durumlarında bir kez
daha test etmiş oluyoruz. 26 havalimanımızı niye 57'ye çıkardık? İşte bunun
önemli sebeplerinden bir tanesi buydu. Ulaştırma yatırımları stratejik yatırımlardır.
Kullanmazsınız ama 100 yılda bir defa kullanırsınız ve yaptığınız yatırımın
katlarcasını karşılarsınız. Şimdi bizi eleştiriyorlar Gökçeada'da niye
havalimanı var? İşte görüyorsunuz yaşadık bunu. Adıyaman'da havalimanı
olmasaydı ne olacaktı? Aynı şekilde diğer havalimanlarımız da öyle.
Vizyonsuzlar, bunları eleştirebilir. Ama biz yaptığımız işin doğru olduğunu ve
ne için yaptığımızı çok iyi bildiğimiz için bu yatırımları yaptık ve yapmaya da
devam ediyoruz. Hem bu durumlarda bunu kullanmak için hem de gelişen, büyüyen
ve dünyanın en büyük 10. ekonomisine sahip olacak ülkenin en önemli iş gücü, en
önemli teşvik edici ve dinamiği ulaşım ve altyapı projeleri olacaktır. Sadece
büyük Türkiye'yi düşündük ve o yüzden yatırımlarımızı yaptık, yapmaya da devam
edeceğiz."
Karaismailoğlu, depremden
etkilenen bölgede yaklaşık 2 bin kilometre demir yolu hattı olduğunun altını
çizerek, şu anda 56 kilometrelik kısmın dışında bütün demir yolu hattının
kullanıldığını kaydetti. Malatya ve Gaziantep'e konteynerlerin demir yolu ile
getirildiğine işaret eden Karaismailoğlu, demiryoluyla konteyner taşımanın daha
kolay olduğunu, konteynerlerin, demiryoluyla Sivas üzerinden Malatya'ya ve
Mersin'den Gaziantep'e kadar getirilebildiğini söyledi.
Demiryollarının 100 bin kişinin
bölgeden tahliyesi ve bölgeye ulaşımda çok büyük görev aldığını bildiren
Karaismailoğlu, "30 bine yakın vatandaşımızı denizyoluyla, özellikle
İskenderun Limanı'ndan yolcu feribotlarımızla taşıdık. Ayrıca yük kısmında da
İskenderun Limanı ve Mersin Limanı bu bölgeye lojistik destek için de çok
önemli fonksiyon icra ettiler. Karayollarımız zaten 24 saat çok yoğun bir
şekilde bu transferleri sağladılar. Ayrıca bu ulaştırma ve tahliye işleri
Bakanlığımızın sorumluluğunda olduğu için diğer vatandaşlarımızın ve özel
sektörün de otobüslerini ve minibüslerini kullanarak buradan tahliye imkanı da
sağlamış olduk" ifadelerini kullandı.
Son 20 yıldaki ulaştırma altyapı
projelerinin ekonomik faydalarının yanında olası afet durumlarında lojistiğe
olan katkı sağladığına da dikkati çeken Karaismailoğlu, bu yatırımların ve
projelerin deprem sürecinde çok başarılı bir sınav verdiklerini vurguladı.
MEGA PROJELER DEPREME
DAYANIKLI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Karaismailoğlu, ulaştırma yatırımlarında en son teknolojik imkanların
kullanıldığını belirterek, "Bakın bu kadar dünyanın en büyük şiddetli bir
depreminde ulaştırma altyapılarımız etkilenmiyorlar. Özellikle Marmara'da
düşünülen İstanbul depreminde bu bizim büyük altyapı projelerimiz kullandığımız
teknoloji sayesinde zarar görmeyerek 24 saat işletmelerini yapacaklar"
dedi. Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
"İstanbul Havalimanı, Kuzey
Marmara, Marmaray, Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi
projeler deprem olduğu anda aynen çalışmaya devam edecek. Bir olası bir afet
durumunda Kuzey Marmara, Avrasya Tüneli olsun, Marmaray olsun, bunlar hepsi
birer acil ulaşım yolu olacak. Avrasya Tüneli'nde mesela tünelin iki kısmında
zeminin boş ve yumuşak olduğu kısımlarda sismik izolatörler kullanıyoruz. Yani
burada depremden dolayı gelmiş olan yükü karşılayacak izolatörler var, tünele
olan etkisini azaltan izolatörler bunlar. Marmaray'da da sismik izolatörler
kullandık. Yine karayolu projelerimizde de sismik izolatörler kullanıyoruz.
İstanbul'da olası bir durumda Kuzey Marmara yolu özellikle acil ulaşım yolu
olacak"
İstanbul Havalimanı'nın ne kadar
gerekli olduğunun anlaşıldığını söyleyen Karaismailoğlu, olası bir durumda iki
havalimanından (İstanbul ve Atatürk havalimanları) birisinin
çalıştırılabileceğini kaydetti.
MERSİN-OSMANİYE-ADANA-GAZİANTEP
DEMİR YOLU HATTIMIZI 2024 SONUNDA BİTİRECEĞİZ
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli
depremlerden etkilenen şehirleri eskisinden çok daha iyi hale getireceklerini
belirten Karaismailoğlu, bölgeleri yeniden ihya ederken, ulaştırma altyapılarını
da geliştireceklerini söyledi. Bakan Karaismailoğlu, bölgede devam eden onlarca
projeleri bulunduğunu ve bunları bir an önce bitireceklerini vurgulayarak,
burada havalimanı altyapılarının önemli ölçüde tamamlandığını kaydetti.
Bölgede önemli demiryolu
yatırımları yapacakları bilgisini veren Karaismailoğlu, "İnşaatı devam
eden Mersin-Osmaniye-Adana-Gaziantep demir yolu hattımızı 2024 sonunda
bitireceğiz. Bunu bitirince İstanbul'dan, Edirne'den hızlı trene binen bir
vatandaşımız, kesintisiz şekilde Gaziantep'e kadar ulaşabilecek. Yaklaşık 8
saat içerisinde İstanbul-Gaziantep yolculuğu yapılabilecek. Aynı şekilde
Ankara-Sivas hattını önümüzdeki günlerde açacağız. Bittiğinde bunu Kars'a kadar
uzatacağız. Aynı şekilde Sivas'tan Malatya ve Elazığ'a kadar da indireceğiz.
Mersin-Gaziantep hattını da bitirdiğimizde Şanlıurfa'ya uzatacağız. Habur'dan
getirip sınırımıza bağlayacağız." diye konuştu.
HIZLI TREN HATLARI ÜRETİMİ,
İSTİHDAMI VE TURİZMİ ARTIRACAK
Irak hükümetinin yanı sıra Katar,
Birleşik Arap Emirlikleri ve Körfez ülkeleriyle de demiryolu özelinde
görüşmeler yaptıklarına işaret eden Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz bu hızlı treni
Gaziantep'ten Habur'a, Musul üzerinden Bağdat'a indirdiğinizde aslında yeni bir
baharat yolu inşa etmiş oluyorsunuz. Bunlar, en büyük lojistik imkanları,
ticari koridorları ve Türkiye'nin gücünü gösteren hatlar. Biz bir taraftan
bunları planlıyoruz. Burada ticaret, ihracat ve hareketlilik artacak.
Adıyaman'a ve bölgeye müthiş bir hareketlilik getirecek. Buradaki üretimi,
istihdamı ve turizmi artıracak. Biz 2053'ün planlarını yaparken dünyadaki
lojistik koridorları da bir taraftan dizayn ediyoruz."
Karaismailoğlu, Türkiye'nin
bölünmüş yol uzunluğunun 29 bin kilometreye ulaştığının altını çizerek, 2053'te
bunu 38 bin kilometreye çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti. Bugün 13 bin 100
kilometre olan demiryolu ağını ise 2053 yılında 28 bin kilometreye ulaştırmayı
planladıklarını belirten Karaismailoğlu, şu anda ülke genelinde devam eden
demir yolu yatırımlarının bugünkü maliyetinin 27 milyar dolara ulaştığını
söyledi. Karaismailoğlu, yatırımların tamamlanmasıyla hızlı tren olan il
sayısının 8'den 54'e yükseleceğini vurgulayarak, "Bunu uluslararası
koridorlara bağladığımızda, yıllar sonra Doğu Ekspresi Kars'tan Bakü'ye kadar
gidebilecek. Onun alt yapısını biz bugünden planlıyoruz. Yine Nahçıvan
üzerinden Zengezur Koridoru'ndan Bakü'yü planlıyoruz. Gaziantep'ten,
Şanlıurfa'dan, Adıyaman'dan, Mardin'den Basra Körfezi'ne uzanan bir
uluslararası ve dünyanın en önemli baharat yollarından bahsediyoruz. Bizim bir
yatırım programımız var. Biz bunu takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.
BURASI ESKİSİNDEN DAHA İYİ
OLANA KADAR DEVAM EDECEĞİZ
Son 1 aydır yatırımlarını, insan
ve makine güçlerini tamamen deprem bölgesine sevk ettiklerini belirten
Karaismailoğlu, şimdi bölgede yavaş yavaş düzenin sağlandığını ve geçici
barınma alanlarının da oluşmaya başladığını anlattı.
Karaismailoğlu, dolayısıyla artık
şantiyelerine dönmeye başladıklarını ancak depremden etkilenen illerden
ellerini hiçbir zaman çekmeyeceklerinin altını çizerek, "Burası eskisinden
daha iyi olana kadar devam edeceğiz." dedi.
TÜRKİYE GENELİNDE DEVAM EDEN
YATIRIMLARIMIZ VAR
Türkiye genelinde devam eden
yatırımlarının da bulunduğuna işaret eden Karaismailoğlu, deprem gündemi
nedeniyle erteledikleri bazı açılışları da artık gerçekleştireceklerini dile
getirdi. Karaismailoğlu, bunlardan en önemlilerinin Ankara-Sivas hızlı tren
hattı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Nisan sonuna gelmeden bunu
da bitirip hizmete alacağız. Sadece Sivas'ı değil Kırıkkale ve Yozgat'ı da
bağlamış oluyoruz. Yine İstanbul'da Başakşehir-Çam ve Sakura Şehir
Hastanesi'nden geçen metro hattımızın da son aşamasına geldik. Onu da
önümüzdeki günlerde açarak hem dünyanın en büyük kapasiteli ve en modern
hastanesi, günlük 100 bin insan hareketinin olduğu hastaneyi metroyla
buluşturup, İstanbul'un yeni toplu yaşam alanları olan Kayaşehir ve
Başakşehir'i de metro ile buluşturmuş oluyoruz. Kağıthane-İstanbul Havalimanı
metro hattının da Gayrettepe uzantısını önümüzdeki günlerde açacağız. Ankara'da
AKM-Kızılay metro hattını önümüzdeki günlerde hizmete alacağız. Zigana Tüneli
14,5 kilometreyle Avrupa'nın en uzun tüneli. Bunu da önümüzdeki günlerde
hizmete alacağız. Adana'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü de bitiriyoruz."
DEPREM BÖLGESİNDEN HİÇBİR
ZAMAN ELİMİZİ ÇEKMEYECEĞİZ
Türkiye'nin ulaştırma ve altyapı
alanındaki yatırımlarının dünya tarafından ciddi şekilde takip edildiğini,
yaptıkları bütün işlerle gurur duyduklarını ancak hiçbir zaman yetinmediklerini
aktaran Karaismailoğlu, büyük hedefleri olduğunu ve bunlara ulaşmak için de
olmazsa olmazlarının güçlü bir ulaştırma altyapısı olduğunu bildirdi.
Karaismailoğlu, "Çok büyük işler yaptık. Yapmaya devam edeceğiz. Ancak
(depremden bölgesi) buradan hiçbir zaman elimizi çekmeyeceğiz. 30 gündür burada
milletimizle beraberiz. Biz milletimiz sıkıntı içerisindeyken başka yere
gidemezdik. Geceleri çadır kentlerde gündüzleri işimizin başında vatandaşımızın
biraz daha yüzü gülümsesin diye daha rahat yaşam konfor alanları üretiyoruz.
Vatandaşımızı çadırda gördükçe bu alanları (konteyner) bir an önce bitirmek
için çalışıyoruz. Çadır kentlerde mart sonu itibariyle önemli bir mesafeyi
aşmış olacağız ama nisan sonu itibariyle Adıyaman ve diğer deprem bölgelerinde
çadır görmeyeceğiz. Hedefimiz budur" değerlendirmesini yaptı.
SON 20 YILDA YAPTIĞIMIZ
PROJELER BİZİM YÜZ AKI PROJELERİMİZDİR
Deprem bölgesinde 10 bin
kilometre karayolu, 2 bin kilometre demiryolu ağı olduğunu aktaran
Karaismailoğlu, son teknolojiyle yapılacak hızlı tren hatlarının devreye
girmesiyle mevcut demiryolu hattının lojistik yük hattı olarak kullanılacağını
söyledi. Karaismaioğlu, Nurdağı'nda yaptıkları 150 metre yüksekliğindeki
viyadüğün ileri teknoloji ve mühendislik sayesinde herhangi bir hasar
almadığını belirterek, "Biz bilim insanlarıyla çalışıyoruz. Sonuçta
projenin niteliği, yapıldığı yer, zemin etütleri, bunlar çok önemli. Aslında
siz bilime uyduğunuzda, yasalara, yönetmeliğe uyduğunuzda aslında bir sorun
yaşamıyorsunuz. Ama bunların sağından solundan dönmeye çalıştığınız zaman
maalesef böyle üzüntülü durumlarla karşılaşılıyoruz. O yüzden biz yaptığımız
her projenin arkasındayız. Özellikle son 20 yılda yaptığımız projeler bizim yüz
akı projelerimizdir." değerlendirmesini yaptı. Projeleri en son
mühendislik çözümleriyle hayata geçirdiklerinin altını çizen Karaismailoğlu,
"Dünyaya bu mühendislik yöntemlerini artık ihraç eder duruma geldik."
dedi.
Bakan Karaismailoğlu, projelerin
olası afet durumlarında hizmet vereceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Gerek İstanbul Havalimanı
olsun gerek Kuzey Marmara Otoyolu olsun, 400 kilometrelik bir ağdan
bahsediyoruz, yani bütün Marmara'yı neredeyse çepeçevre sarıyor. Yine Avrasya
Tüneli bakın çift katlı ve iki kıtayı birbirine bağlayan dünyanın mühendislik
açısından ender projelerinden birisi. Hatta üç kat diyebiliriz, altında da bir
servis yolu var, bakım hizmeti vermek için. Orada da sismik izolatörler var.
Depremden gelecek olan yükleri karşılamak için izolatörler, tünelimizi koruma
altına alıyorlar. Yine batırma tüple yaptığımız Marmaray'ı da aynı şekilde bu
izolatörler, depremden gelecek yükleri minimuma indiren ve tüneli koruyan
yapılar olarak inşallah hizmet verecekler."
İstanbul'da şu anda 100
kilometrenin üzerinde demiryolu yatırımının devam ettiğini, ikisini hizmete
açtıklarını anlatan Karaismailoğlu, "Diğerleri devam ediyor. Metro
istasyonlarımız, böyle olası afet durumlarında bir taraftan sığınak olarak
kullanılacak, hatlarımız da hizmet vermeye devam edecek. 'Hayat ulaşınca
başlar' diyoruz ya aslında bu, yaptığımız güçlü yatırımlarla oluyor" diye
konuştu.
DEVLET, MİLLET, EL ELE VEREREK
BÜTÜN ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ
Karaismailoğlu, deprem bölgesinde
hızla normal hayata dönmek için çok büyük gayretle ve sistemle çalıştıklarını
ama her şeyin bitmesi için zaman gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bölge çok büyük bir darbe
aldı ve buradan göç edenler de çok oldu. Ama yapacağımız bu yatırımlar,
yapacağımız hazırlıklarla onların hızlı bir şekilde geri dönmelerini sağlamak
da bizim önemli bir çalışmamız. Koordinasyon ekiplerince haftalık, aylık
planlamalar yaparak hayatın normal akışına dönmesini sağlamaya çalışıyoruz.
Bakanlığımıza, devletimize ait ne kadar iş makinesi varsa deprem bölgesinde
çalışıyor. Dünyanın en büyük depremlerinden biri olduğunu vatandaşlarımız da
görüyor, bu kadar büyük bir ölçekte bir depreme müdahale edilmesi gereken
planlamaların çok çok üzerinde bir efor sarf edildiğini de görüyorlar. Ama
tabii ki şu an yaşam onlar için daha zor. Neler yapabileceğimizi, nasıl
çalıştığımızı da görüyorlar. Bu işin üstesinden kimin kalkabileceğini de çok
iyi biliyorlar. İnşallah onlarla birlikte, onların bize vereceği
motivasyonlarla devam edeceğiz. İnşallah devlet, millet, el ele vererek bütün
zorlukların üstesinden geleceğiz. Bundan sonra tek ihtiyacımız olan şey
zaman."
RAMAZAN AYINDA DA DEPREM
BÖLGESİNDE ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ
Ramazan ayında da deprem
bölgesinde önemli çalışmalar yapacaklarını bildiren Karaismailoğlu,
"Ramazanda burada çok farklı bir ortam üretmek istiyoruz. Onun
planlamalarımızı yapıyoruz. Bütün deprem bölgesinde ramazanda inşallah
milletimizi bir nebze olsun bu kadar üzüntünün içerisinde o manevi havayla
birlikte biraz daha rahatlatmak için önemli çalışma yapacağız" ifadelerini
kullandı. Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Vatandaşlarımız müsterih
olsunlar. Onlar bize güveniyorlar, biz de milletimizle beraber bütün işlerin
üstesinden geleceğiz. 24 saat onlarla beraberiz. Gece gündüz, sokaktayız,
çadırdayız, konteynerdeyiz. Tabii ki bireysel de olsa, münferit de olsa bazı
tepkiler olabiliyor. Onlar da çok haklıdırlar. Sonuna kadar haklıdırlar çünkü
can kayıpları var, yaşanan dünyanın en büyük afetlerinden biri. Onun üzüntüleri
var, onlar da haklıdır. Ama burada devlet millet el ele, bu işin üstesinden
geleceğimizi onlar da çok iyi biliyorlar ve sonucunda kucaklaşıyoruz ve
inşallah onların duaları bizi ayakta tutacak ve bu işlerin daha da hızlanmasını
sağlayacak."