Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Adil Karaismailoğlu, Adıyaman’ın Tut ilçesinde sel felaketinde kaybolan 2
vatandaşı bulmak için çalışmaların titizlikle devam ettiğinin altını çizerek,
“Bugün burada yaraları sarma zamanı. Yarın güneş yeniden doğacak” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, Adıyaman K10 - P2 konteyner ve prefabrik alanında basın
açıklaması yaptı. 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmaya çalışırken, Adıyaman
ve Şanlıurfa’daki sel baskınlarıyla bir kez daha sarsıldıklarını aktaran
Karaismailoğlu, “Bu bölgede yıllardır görülmemiş yoğunluktaki bu yağış
nedeniyle Tut ilçemizde 2 vatandaşımız hayatını kaybetti. Kayıp 2 kişiyi bulmak
içinse çalışmalarımıza titizlikle devam ediyoruz. AFAD ekiplerimiz,
jandarmamız, polisimiz, sağlıkçılarımız, itfaiyecilerimizden oluşan 522
personel ile ilk andan itibaren; 73 araç, 18 bot, 63 pompa ve 31 dalgıç ile
arama kurtarma, tahliye ve nakil gibi gerekli çalışmalarımızı yapıyoruz.
İnşallah en kısa zamanda vatandaşlarımıza ulaşmayı ümit ediyoruz” diye konuştu.
271 BİNİN ÜSTÜNDE PERSONELLE
DEPREM BÖLGELERİNDE ÖZVERİLİ BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜYORUZ
6 Şubat depremlerinin ardından
pek çok sıkıntıyla karşılaştıklarını ancak durmadıklarını ve yorulmadıklarını
kaydeden Karaismailoğlu, depremin ilk gününden beri bütün birimlerden her unvanda
personelin AFAD koordinasyonunda 7/24 görev yaptığını ve yapmaya devam ettiğini
söyledi.
Karaismailoğlu, “35 bin 250’si
arama kurtarma uzman personeli olmak üzere 271 binin üstünde personelle deprem
bölgelerinde özverili bir çalışma yürütüyoruz. Milletimizle birlikte artçı
depremler, çetin kış şartları ve soğuk dahil her şeye göğüs gerdik; bir an dahi
milletimizi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Acil Eylem Planlarımızı
işletiyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını anında karşılayabilmek üzere
kurduğumuz ‘saha tarama’ sistemi devrededir. Bu sayede ihtiyaçları tespit
ediyor, ne oranda karşılandıklarını görüyor ve gerekli yerlere takviyelerimizi
sürdürüyoruz. Her geçen gün daha da organize olarak ve güçlenerek
çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyor ve açılan yaraları sarıyoruz” ifadelerini
kullandı.
ADIYAMAN’DA YAKLAŞIK 264 BİN
VATANDAŞIMIZA GEÇİCİ BARINMA SAĞLIYORUZ
Yaşanılan felaketin izlerini bir
daha yaşamamak üzere mücadelelerine tüm güçleriyle devam ettiklerini vurgulayan
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, şu anda Adıyaman’da yaklaşık 264 bin vatandaşa
geçici barınma sağladıklarını, 248 bini çadırlarda 15 bin kadar vatandaşın da
yurt, okul, okul pansiyonları ve konteynerlerde kaldığını belirtti. “Bu aşamada
çadırlar yalnızca bir ‘ara formül’. Asıl amacımız konteyner ve prefabrik
kentleri bir an önce yaygınlaştırmak” diyen Karaismailoğlu, açıklamasına şöyle
devam etti:
“Hızlıca herkesi konteyner
kentlere taşımak ve kalıcı konutları yapılana kadar buralarda daha düzenli bir
hayat sunmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Sadece Adıyaman merkezde 21 alanda
yaklaşık 18 bin 500 yaşam konteyneri ve prefabrik kuruyoruz. 2 bin 618
konteynerin kurulumunu tamamladık. 2 bin 793 konteyner ve prefabriğin kurulumu
tamamlanmak üzere. Kurulumu tamamlanan konteynerlere ailelerimizi hızla
yerleştiriyoruz. Vatandaşlarımızı konteynerlere yerleştirmek ve hayatın onlar
için bir nebze olsun normale dönmeye başlaması bizi biraz olsun sevindiriyor.
İnşallah bu sayı hızla artacak ve hayatın normal akışına daha da hızlı dönmeye
başladığına şahit olacağız. Yaşadığımız bu acı günleri tarihe hep birlikte
gömeceğiz.”
ATALARIMIZIN EMANETİ BU
VATANA, BU MİLLETE GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMAYA YEMİNLİYİZ
Açılan yaraları hızla
iyileştireceklerini ifade eden Karaismailoğlu, çok daha güçlü ve gelişmiş şehirler
kuracaklarına dikkati çekti. Eskiyi yerine getirmenin ötesine geçeceklerini
aktaran Karaismailoğlu, “Bölgelerimizin kültürel özelliklerini taşıyan yapıları
ve sosyal donatılarıyla, yeşil alanlarıyla vatandaşlarımıza layık şehirler inşa
edeceğiz. Devlet ve millet omuz omuza vererek tüm güçlükleri aşacağız. Biz çok
güçlü ve aziz bir milletiz… Bu hep böyleydi. Yarın, milletçe yazdığımız
destanlardan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü. Atalarımızın emaneti bu
vatana, bu millete gözümüz gibi bakmaya yeminliyiz. Bizim sevdamız da bu.
Yalnızca bugünü kurtarmak için çalışmıyoruz. Adıyamanlının, Kahramanmaraşlının,
İstanbullunun, Hataylının, Sivaslının Çanakkalelinin, Çorumlunun; yani 85
milyonun geleceği için çalışıyoruz” dedi.
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ’NÜ 2.2
MİLYON ARAÇ KULLANDI
Yarın, hem şanlı Çanakkale
Zaferi’nin 108. yıl dönümü hem de ecdada saygı, geleceğe armağan olarak
nitelendirdikleri 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışının birinci yıl dönümü
olduğuna işaret eden Karaismailoğlu, tasarım ve mühendislik anlamında enlerin
ve ilklerin köprüsünü inşa ettiklerini ve Türkiye’nin bütünsel kalkınma hamlesi
için dev bir adım olan bu eserin meyvelerini verdiğini kaydetti. Ulaştırma ve
Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bugüne kadar 2 milyon 200 bin aracın 1915
Çanakkale Köprüsü sayesinde karayolunu kesintisiz şekilde kullandığını, 2
milyona yakın aracın da Malkara–Çanakkale Otoyolu’nu kullandığını bildirdi.
Böylece bölge ekonomisinin canlandığını, turizme, tarıma ve istihdama önemli
katkılar sağlandığına vurgu yapan Karaismailoğlu, Türkiye’nin ve milletin
kazandığını aktardı.
GELİBOLU-ECEABAT DEVLET YOLU
İLE SEYAHAT SÜRESİ 20 DAKİKA KISALACAK
Yarın ayrıca Çanakkale’de
Gelibolu-Eceabat Devlet Yolu’nun açılışını da gerçekleştireceklerini duyuran
Karaismailoğlu, şu bilgileri verdi:
“47,5 kilometrelik Gelibolu –
Eceabat Yolu Projesi’nin 32 kilometrelik bölümünü halkımızın hizmetine
açıyoruz. Çanakkale Savaşları’nın gerçekleştiği Gelibolu Tarihi Alanı, şehitlik
ve anıt gibi önemli noktaların yanı sıra 1915 Çanakkale Köprüsü’ne de ulaşımı
sağlayan yol, toplam 5 bin 351 metrelik 4 tünele de ev sahipliği yapıyor.
Seyahat süresini 45 dakikadan 25 dakikaya düşüren Gelibolu – Eceabat Yolu, 18
Mart Cumartesi günü Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle hizmete açılıyor. Bizler
Çanakkale Zaferi’nin ruhuna saygımızı onun sayesinde iradesine sahip çıkmış
milletimize hizmet ederek gösteriyoruz, göstereceğiz. Bu, Adıyaman’da da
böyledir. Hatay’da da böyledir, Kahramanmaraş’ta da böyledir. Şanlıurfa’da da
böyledir. 81 ilimizin 81’inde de böyledir. Bugün burada yaraları sarma zamanı.
Yarın güneş yeniden doğacak. Bölgemiz, Türkiye’nin parlayan yıldızı olacak.
Bunun için yatırımlarımıza, projelerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Bölgemiz, Türkiye için dirençli ve sürdürülebilir bir kalkınmanın lokomotifi
olacak. Unutmayalım ki; kardeşlik, birlik ve dayanışma bizim özümüzde var. Bu
üç şey bizim depremden etkilenen şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmadaki asıl
çimentomuz olacak. Milletimizin bize güveni, en büyük gücümüzdür. Biz de işte
bu güvenden aldığımız güçle milletimize umut olmaya devam edeceğiz.”