BOZDAĞ: YENİ ANAYASA, YENİ TÜRKİYE’NİN VE TÜRKİYE YÜZYILININ DA ANAHTARIDIR
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Yeni Anayasa, yeni Türkiye’nin ve Türkiye yüzyılının da anahtarıdır. Yeni Anayasa, ülkemizin büyümesi, gelişmesi, değişmesi bakımından da son derece kıymetlidir, bizim de seçim beyannamemizde Türkiye yüzyılı için atacağımız adımlardan biri yeni Anayasa’dır.” dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ, Şanlıurfa’da Tvnet’in canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yeni Anayasa ile ilgili çalışmaların sürdüğünü belirten Bakan Bozdağ, “İnşallah siyasi partilerimiz arasında geniş bir uzlaşma olur yeni Anayasa’yı beraber yapar, milletimizin takdirine sunarız.” dedi.
Bakan Bozdağ’ın konuşmasından bazı bölümler şu şekilde:
YENİ ANAYASA İHTİYACI TÜRK TOPLUMUNUN ORTAK TALEBİDİR
Yeni Anayasa ihtiyacı Türk toplumunun ortak talebi. Türkiye’de siyaset yapan, Meclis’te grup kurmuş ya da vekille temsil edilmiş partilerin tamamı hatta vekil olarak Meclis’te temsilci bulunduramamış partilerimiz de dahil topluma yeni Anayasa vaadinde bulunmuşlar, seçim beyannamelerine koymuşlar. Sivil toplum örgütleri, üniversiteler yeni Anayasa taslak önerilerini hazırlayıp kamuoyu ile paylaşmışlar. Meclis bu konuda önemli çalışmalar yapmış. Bizim dönemde de biliyorsunuz Köksal Toptan Bey Meclis Başkanımız iken bir komisyon kurmak istedi CHP vekil vermedi kurulamadı. Cemil Çiçek Beyefendi Meclis Başkanlığı döneminde Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurdu ama muvaffak olamadı. İsmail Kahraman Beyefendi’nin Meclis Başkanlığı döneminde Anayasa Mutabakat Komisyonu kuruldu 12 gün ömrü oldu orada da netice alınamadı.
İNŞALLAH GENİŞ UZLAŞMA İLE YENİ ANAYASA’YI BERABER YAPARIZ
Türkiye’nin yeni Anayasa ihtiyacı ve siyasilerin bu konudaki taahhüdü tartışmasız. Bu açık ama burada sorun yeni Anayasa konusunda uzlaşma zemininin olmamasıdır. Ben hep şöyle ifade ediyorum. Türkiye’de herkesin ve her kesimin yapılması konusunda ittifak edip de yapamadığı tek şey yeni Anayasa’dır. Yeni Anayasa, yeni Türkiye’nin ve Türkiye yüzyılının da anahtarıdır. Yeni Anayasa, ülkemizin büyümesi, gelişmesi, değişmesi bakımından da son derece kıymetlidir, bizim de seçim beyannamemizde Türkiye yüzyılı için atacağımız adımlardan biri yeni Anayasa’dır. İnşallah siyasi partilerimiz arasında geniş bir uzlaşma olur yeni Anayasa’yı beraber yapar, milletimizin takdirine sunarız. Ben bu uzlaşma olmadan da yeni Anayasa’yı yapacak çoğunluğun tek bir partiye yakın gelecekte verilemeyeceğini de görüyorum. Onun içinde partilerin uzlaşmasının bu konuda çok önemli olduğu açık.
ÇİFT KİLİTLE DEMOKRATİK DÜZENİN SAĞLIKLI İŞLEYİŞİ SAĞLANIYOR
Siyasi partilerle ilgili biz daha önce biliyorsunuz, 2010 yılında siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran bir değişiklik yapmak istedik ancak Meclis’ten geçmedi. Ama karar nisabını değiştirdik. Eskiden salt çoğunlukla partiler kapatılırken şimdi üçte iki çoğunlukla kapatma kararı alınabiliyor bu da bir zorlaştırmadır. Ama bütün bunlara rağmen parti kapatmaları yine Türkiye’nin gündeminde. O yüzden bizim seçim beyannamemizde partilerin kapatılmasını zorlaştıran, bu konuda Meclis’in karar almasını devreye sokan bir engelleyici mekanizma kurulması öngörülüyor. Bu elbette son derece önemli bir adım. Yani Meclis’in bu konuda karar alması davanın açılması için ve davanın sonunda verilen kararla ilgili de ayrı bir karar alması öneriliyor. Dolayısıyla çift kilitle demokratik düzenin sağlıklı işleyişi sağlanıyor ve bu konuda esas sözü ve son sözü, hem ilk sözü daha doğrusu hem de son sözü meclisin söylemesine imkan veriyor. Bu da demokrasimizi güçlendiren, hukuk devletini güçlendiren önemli bir taahhüdümüzdür. Meclis, dava açma sürecinde de, verilen kararın uygulanması sürecinde de son sözü meclis söyleyecektir.
KİRA ARTIŞI DÜZENLEMESİNDE YAPTIRIMA DA İHTİYAÇ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ
Bizim Bakanlığımızın bu konuda daha önce yaptığı bir hazırlık var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız da aynı konu üzerinde hassasiyetle duruyor. Kira artışını 31 Temmuz’a kadar yüzde 25 ile meskenlerde biz sınırladık. Uygulamaya baktığınızda buna rağmen fahiş artışların olduğunu, pek çok tartışmaların yargıya intikal eden hususların olduğunu da görüyoruz. Burada bir sorun var. Sorun ne? Siz bir düzenleme yaptığınızda düzenlemeye uymayanlar ile ilgili yaptırım öngörmediğiniz takdirde o düzenlemenin etkisi azalıyor. Bunu gördük burada. Tabi deprem felaketi nedeniyle konut ihtiyacının artması ayrıca bir tetikleme yaptı ama bütün bunlara rağmen burada bir yaptırıma da ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
YAPTIRIMLARLA CAYDIRICI OLACAĞINDAN EMİNİM
Bu yüzden Türk Ceza Kanunu’nun 237. Maddeden sonra gelmek üzere bir madde eklemeyi biz tasarladık. Ama bu cezai yaptırım olursa böyle idari yaptırım olursa ayrı bir şey. Ya hapis cezası ya adli para cezası ya da idari para cezası gibi bir yaptırımla bu kurala uyulmaması halinde müeyyidelendirdiğimiz takdirde bunun caydırıcı olacağından ben eminim. Bir yaptırımı olmayan düzenlemenin zayıf kaldığı açık. Şimdi bu düzenlemenin uyulmasını sağlamak uygulanmasını da yaptırım ile temin etmek son derece önemli. Seçimden sonra bu konuda bir adım atacağımızı ifade etmek isterim.
