Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Eskişehir ziyareti kapsamında Sultandere Köy Yaşam Merkezi ve Gastronomi Atölye Açılışı ve Aile Eğitimi Sertifika Dağıtım Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Bakan Özer, Eskişehir'deki eğitim yatırımlarının okul öncesinden yükseköğretime her kademede oldukça iyi bir noktada olduğunu söyleyerek "Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu gelinen noktayı daha güzel noktalara taşımak için bugün ciddi yatırımlarla Eskişehir'imize biraz daha güç vermeye çalıştık." dedi. Eskişehir için 459 milyon lira civarında olan yatırım miktarına 760 milyon lira daha ilave ederek bütçeyi 1 milyar 219 milyon liraya çıkardıklarını vurgulayan Özer; bu eğitim yatırımlarının çocuklar, öğretmenler, anneler ve babalara hayırlı uğurlu olmasını diledi.
"On dokuz yılda derslik sayısı 300 binden 900 bine, öğretmen sayısı yirmi yılda 500 binden 1.2 milyona çıktı"
Son yirmi yılın Türkiye'nin beşeri sermayesinin, insan kaynağının niteliğini artırmada eğitimin en verimli kullanıldığı bir döneme tekabül ettiğine işaret eden Özer, "Bugün rekabet etmiş olduğumuz gelişmiş ülkeler, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra okullaşma oranlarını yüzde 95'lere eriştirmiş olmalarına rağmen Türkiye 2000'li yıllara geldiği zaman eğitimde karnesi çok da iyi değildi. 2000'li yıllarda 5 yaştaki okullaşma oranları yüzde 11, ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 44'ler civarındaydı. Yani 2000'li yıllarda lise çağ nüfusunun yarısı eğitimin dışındaydı." diye konuştu.
Özer şöyle devam etti: "Peki, madem bir ülkenin en kalıcı sermayesi rekabet gücünün omurgası insan kaynağı ise neden yetmiş yıl bu gecikme yaşanmıştır Türkiye'de? İşte son yirmi yıl, cumhuriyetin ilk yüzyılının tüm eksikliklerinin giderildiği bir döneme tekabül etmektedir. Bunun için 81 ilde, tüm ilçelerde hiçbir bölge ayrımı gözetmeksizin gerçekten devasa yatırımlar yapıldı. Okullar, derslikler yapıldı. Düşünün, bir eğitim sisteminde on dokuz yılda derslik sayısı 300 binden 900 bine çıkıyor. Öğretmen sayısı yirmi yılda 500 binden 1.2 milyona çıkıyor. Sadece bunlar yapılmadı. Özellikle sosyoekonomik seviyesi dezavantajlı olan 'garip gureba' dediğimiz kesimin eğitime erişebilmesi için eğitimde çok ciddi sosyal politikalar devreye girdi. Şartlı eğitim yardımları, özellikle kız çocuklarının eğitim erişmesi için, burslar, pansiyonlar, ücretsiz taşımalı eğitim, ücretsiz ders kitabı, ücretsiz kaynaklar gibi... İstikrarlı bir şekilde hiç vazgeçilmeden eğitime erişimi güçlendirecek politikalar yürürlüğe sokuldu. Son on dokuz yıldaki bu sosyal politikaların 2022 yılı rakamlarıyla karşılığı 525 milyar liradır."
Uygulanan sosyal politikalarla birlikte iki kazananın ortaya çıktığını bildiren Özer, birinci kazanımın garip gureba kesim, ikincisinin de kız çocukları olduğunu kaydetti. Özer, "Cumhuriyetin ilk yüzyılında ilk kez kız çocuklarının eğitimdeki okullaşma problemi son yirmi yılda çözüldü. 2000'li yıllarda orta öğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44 dedik. Ortaöğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 39.2 idi. Bugün kız çocuklarının orta öğretimdeki okullaşma oranı yüzde 95.06. Yani ilk kez bu toplumun, ayrım yapılmadan herkesin eğitime erişebildiği bir döneme tekabül ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Aynı zamanda bu süreçte eğitimdeki başörtüsü yasakları ve katsayı uygulaması gibi antidemokratik uygulamaların da kaldırıldığını dile getiren Özer, "Bu coğrafya Müslüman coğrafya. Bu coğrafya Ebu'l Hasan Harakâni Hazretlerinin, Hazreti Mevlâna'nın, Sadreddin Konevi'nin, Hacı Bektaş Veli'nin, Hacı Bayram Veli'nin, Yunus Emre'nin, Nasrettin Hoca'nın gönül coğrafyası yaptığı yerlerdir. İlk kez bu coğrafyanın çocuklarına imam hatip dışındaki okullara gidenlere, dinini öğrenmeye, Kuranı Kerim'i öğrenme, Peygamberin hayatını öğrenme imkânı getirildi." dedi.
"Cumhuriyet tarihinde ilk kez okul öncesinden ortaöğretime, eğitim kademelerinin tamamındaki okullaşma oranı yüzde 99'a çıktı." diyeceğiz
Gelinen noktada, yirmi yılda 5 yaşta yüzde 11 olan okullaşma oranının yüzde 99'a, ilkokuldaki okullaşma oranının yüzde 99.63'e, ortaokuldaki okullaşma oranının yüzde 99.44', orta öğretimdeki yüzde 44 olan okullaşma oranının yüzde 95'e çıktığını anlatan Özer, Bakanlık olarak yüzde 95'i yüzde 99'a çıkarmanın çabası içinde olduklarını söyledi. Özer, "Kayıt yaptırmamış olan nüfustaki tüm öğrencilerimize, öğrenci olması gereken o gençlerimizin hepsine tek tek ulaşıyoruz. İnşallah, 2023 Mart sonunda orta öğretimdeki okullaşma oranını yüzde 99'a çıkaracağız ve diyeceğiz ki 'Cumhuriyet tarihinde ilk kez okul öncesinden ortaöğretime, eğitim kademelerinin tamamındaki okullaşma oranı yüzde 99'a çıktı.' Bu vesileyle her yıl eğitime bütçeden en büyük payı ayırdığı için ve antidemokratik uygulamaların kaldırılmasındaki kararlı duruşundan dolayı Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum." açıklamasını yaptı.
2022 yılı için belirledikleri tüm hedeflere ulaşmış, hatta aşmış olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Bakan Özer, 2022 yılında başlattıkları projeler içinde kendisi için en anlamlı olanlardan birinin de köy yaşam merkezleri olduğunun altını çizdi.
Özellikle Kovid-19 salgını sonrasında insanların artık yavaş yavaş metropollerden şehirlere, şehirlerden ilçelere, ilçelerden köylere dönmeye başladığını anlatan Özer, gıda tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle tarım ve hayvancılığın kritik bir alana dönüştüğünü de hatırlattı. Bu iki eğilimi dikkate alarak atıl durumdaki köy okullarını tekrar eğitim birimi olarak bölgede yaşayanların hizmetine sunmak için çalışma başlattıklarını söyledi. Köy yaşam merkezlerinin anaokulu, ilkokul ve halk eğitimi merkezi olarak hizmet verdiğinin altını çizen Bakan Özer, "İlk kez yetişkinlerle torunları ve çocukları aynı eğitim çatısı altında bir araya geldiler. Onun için buralara 'köy yaşam merkezi' dedik. Şu ana kadar son 4 ay içinde 2 bin 200 köy yaşam merkezimizi hizmete aldık ve Külliye'de Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle açılışını yaptık." diye konuştu.
Üç ay içinde hane sayısı 10'un üstünde olan tüm köylerdeki okullar açılacak
Bakan Özer, Sultandere Köy Yaşam Merkezinin açılışı sırasında tüm Türkiye için bir müjde verdi. Özer, "Önümüzdeki üç ay içinde Türkiye'deki hane sayısı 10'un altında olmayan ama köy okulu kapalı olan tüm okulları, vatandaşımızın hizmetine sunacağız. Tüm köy okullarını açacağız ve bu köy okullarıyla birlikte sadece merkezde değil, Türkiye'nin her noktasına insanımızın yaşadığı her noktaya eğitimi ulaştırmak, sadece çağ nüfusuna değil, yetişkinlere de eğitimi ulaştırmak için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz." dedi.
Ankara,Milli Eğitim Bakanlığı
KAYNAK: BELEDİYE365