Kızılay’ın ürettiği deprem çadırlarının afet bölgelerine sevki sürüyor
Türk Kızılayı, Çadır Üretim Atölyesi’nde günlük 500 adet afet çadırı üretimi gerçekleştiriyor. Üretimi tamamlanan çadırlar deprem bölgesine hem havadan hem karadan aktarılıyor.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Türk Kızılayı’nın Çadır Üretim Atölyesi, 7 gün 24 saat esasına göre çalışmalarını sürdürüyor. Çadır Üretim Atölyesi çerçevesinde hammadde, serigrafi, dikim, kalite kontrol ve paketleme, ürün depolama ve paketleme ünitesi olmak üzere 500 kişi afet çadırlarını ilmek ilmek dokuyor. Günde 500 adet afet çadırının çıktığı tesiste tek bantta 22 dakikada bir çadır üretiliyor.
AFAD’ın en büyük çadır tedarikçisi olan Kızılay, deprem öncesinden birkaç gün önce AFAD’a 15 bin adet çadır teslim etmişti. Afetin yaşanmasının ardından Kızılay, AFAD koordinesinde bölgeye 25 tır, ayrıca günde 4-5 tır çadır sevkiyatı gerçekleştiriyor.
Ayrıca, afet çadırlarını 4 kişilik profesyonel bir ekip 10 dakikada kurabiliyor.
"Kapasiteyi her geçen gün artırıyoruz"
Çadır üretim faaliyetlerinin her geçen gün artırıldığını belirten Kızılay Çadır Tekstil A.Ş. Genel Müdürü Ömer Özgün, “Kurumumuz Kızılay Derneği’ne bağlı 70 yıllık bir firma. Burada biz sürekli afet çadırı üretiyoruz. Depremden önce de AFAD’ın bize vermiş olduğu siparişler vardı. Hatta depremden birkaç gün önce AFAD depolarına teslim edilmek üzere 15 bin adet çadır göndermiştik. Depremin olduğu gün kapasiteyi artırdık. Şu anda günde 500 adet çadır çıkartıp günlük 4-5 tırı bölgeye sevk ediyoruz. Bu kapasiteyi her geçen gün artırıyoruz. Erzincan’da farklı bir işletmemiz var, Ankara’da başka bir işletmemiz var. Toplam 500 kişi ile üretimi 7/24 yapmaktayız” ifadelerini kullandı.
"Kış şartları için üretilmiş çok özel bir çadır"
Bölgeye gönderilen afet çadırlarının teknik özelliklerinden bahseden Çadır Tekstil A.Ş. Genel Müdürü Özgün, şu ifadelere yer verdi:
“AFAD ile birlikte hazırladığımız çadırlar ve sürekli deprem bölgesine bu modelde çadırları sevk ediyoruz. Özellikle kış şartları için üretilmiş çok özel bir çadır. Dış yüzeyinde PVC branda var, yanlarda ve önlerde yüzde 100 pamuk kumaşlar var, içinde keçe tabir edilen bir örtü var. İç cidar ve dış cidarın arasında da bir hava boşluğu kalıyor. Bunun sayesinde hem malzemelerin kalın olması ve hava boşluğu ile ısı izolasyonu sağlıyoruz. Ayrıca içeride bir soba girişi düşündük. Bir soba sacı ekleniyor ve soba buraya kuruluyor. Aile ayakkabılarını dış antrede çıkarıyor ve böylelikle çadırın içi temiz kalıyor. Mahremiyet düşünülerek çocuklar için ayrı bir bölme anne-baba için ayrı bölme tasarlandı. Çadır, 16,5 metrekare aile çadırı olarak geçiyor. Çadırın farklı bölgelerinde malzeme konulması için ‘kanguru’ olarak tabir edilen cepler var. Tamamen açılıp kapanan pencereler ve sineklikleri var. Çadırın yaşam alanının arka tarafından acil çıkış bölümü var.”
"Su itici, küflenmez ve ateş yürümez "
Çadırın 3 ana özelliğine değinen Özgün, “Bunlar, su itici, küflenmez ve ateş yürümez özellikleri. Bu 3 özellik tekstilde aynı anda tek bir kumaş üzerinde toplanması zordur. AFAD’ın şartnamesi bu yönde, eğer bu özellikler karşılanmazsa kabul edilmiyor. Ateş yürümez özelliğinin teknik tanımı ise 15 saniye hiç alevi çekmeden malzemeyi aleve maruz bırakıyoruz. Alevi çektikten sonra malzemenin yanmaya devam etmeyip hemen kömürleşip kalması gerekiyor. Aksi takdirde büyük yangına sebep olur” diye konuştu.
"Yaklaşık 750 pencere çıkartıyoruz"
Günlük yaklaşık 750 pencere çıkarttıklarını dile getiren dikim atölyesi çalışanı Nuran Sözal, “Dikim atölyesinde çalışıyorum. Depremzedelere yardım etmeye çalışıyoruz. Günlük burada yaklaşık 750 pencere çıkartıyoruz. Atölyede diğer arkadaşlarla akşam saat 8’e kadar çalışıyoruz” dedi.