Mahalle Mutfakları ile hem obeziteye hem de kadın istihdamına çözüm sunulacak

Mahalle Mutfakları ile hem obeziteye hem de kadın istihdamına çözüm sunulacak

Mahalle Mutfakları ile hem obeziteye hem de kadın istihdamına çözüm sunulacak

Sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşmak için oluşturulan Mahalle Mutfakları Projesi’yle hem ekonomiye katkı sağlayacak kadın istihdamına hem de en büyük sebebi hazır gıda olan obezite ile mücadelede çözüm hedefleniyor.
OECD’ye göre Türkiye obezitede 7. sırada. Kadın emeği ve Mahalle Mutfakları gibi projelerin önemi bu verilerle daha da anlam kazanıyor. Şişli Belediyesi tarafından desteklenen Mahalle Mutfakları, şehirlerde sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişebilmeye örnek bir yerel yönetim inisiyatifi oluşturmayı ve kadınları meslek sahibi edindirmeyi hedefliyor. Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü de işbirliği çerçevesinde projeye destek veriyor. Şişli Belediyesi Sosyal Hizmetler Birimi tarafından belirlenen kadınlar, 8 haftalık yoğun bir gastronomi eğitimine ek olarak temel işletmecilik dersleri de alarak kendi mutfaklarını yönetmeye başlıyorlar.
Türkiye’de kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29
Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde, sağlıklı gıdaya erişimin büyük bir sorun olarak karşımıza çıktığına değinen Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Özsoy Özellikle yoğun çalışma temposu nedeniyle evde yemek yapmaya vakit bulamayanların ister istemez piyasanın sunduğu endüstriyel ve sağlıksız yemeklere yöneliyor. Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) sağlık istatistikleri 2020 yılı itibariyle Türkiye’de obezite oranının yüzde 28 düzeyinde olduğunu belirtti. Yüzde 40’lık obezite oranıyla ABD’nin başı çektiği listede Türkiye 7’nci sırada yer alıyor. Yine OECD verilerine göre, Türkiye’de kadınların istihdama katılım oranı üye ülkeler içerisinde en son sırada yer almakta. 2021 verilerine göre İzlanda’da yüzde 77, Almanya’da yüzde 73 ve OECD ortalaması da yüzde 59 düzeylerindeyken, Türkiye’de bu oran sadece yüzde 29 civarında. Kadınlar işgücüne katılımda zorlanırken, çoğu zaman geçim sıkıntısı çeken kadınların tek alternatifi evlerde temizliğe gitmek oluyor. Bu noktada kadınlara beceri kazandıracak ve katma değeri yüksek alanlara yönlendirecek projeler hayati önem taşıyor diye konuştu. Prof. Dr. Özsoy, sağlıklı gıdaya erişimin öneminin ortaya çıktığı pandemi dönemde gönüllülerce geliştirilen ve yürütülen Mahalle Mutfakları projesinin bu iki temel soruna çözüm getirmeyi amaçladığını söyledi.
Türk vatandaşları ve Suriyeli çalışanları kaynaştırmayı hedefliyor
Şişli Belediyesi uzun vadede Mahalle Mutfakları Projesi yoluyla, kentlilik, komşuluk ve dayanışma bilincini harekete geçirerek bir taban örgütlenmesi oluşturmayı hedefliyor. Ayrıca her mahallenin kendi mutfağını kurması için Türk vatandaşları ve Suriyeli çalışanların birlikte istihdama katılması, bir arada yaşama kültürüne katkı sunulması da proje hedefleri arasında yer alıyor.
Uluslararası meslek örgütleri de destekliyor
Belediye yetkilileri projenin aynı zamanda Komşu Dayanışma Gıda ve İşletme Kooperatifi iş birliğiyle yürütüldüğünün altını çiziyorlar. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı ve Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit- GmbH (GIZ) tarafından hassas grupların kendi kendine yeterliliklerinin arttırılması ve Türk Vatandaşları ve Suriyeli bireyler arasındaki sosyal uyumunun güçlendirilmesi amacıyla da desteklendiğini aktardılar. Şişli Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Öznur Sarıahmetoğlu ise uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, kadın kooperatifleri ve Şişlili kadın komşular ile katılımcı bir anlayış çerçevesinde bir kadın ve istihdam projesi olarak gördükleri mahalle mutfaklarının aynı zamanda yoksulluğun ve gıda krizinin getirebileceği risklere karşı da koruyucu-önlem niteliğinde bir tedbir olacağını düşündüklerini söyledi.
Şişli’de 25 mahallede planlanıyor
Sarıahmetoğlu Mahalle Mutfaklarının Şişli’nin 25 mahallesinde kurulmasını ve ekşi maya ekmek, yoğurt, turşu, tarhana, salça gibi geleneksel ürünlerin üretilmesini amaçladıklarını da belirtti. Ayrıca Merkez Mahalle Mutfağı’nda ilk uygulamalı eğitimler Mart 2021’de başlamış ve ilk aşamada 48 faydalanıcı Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika almaya hak kazanmış.
Üniversite olarak böyle bir işbirliğine katkı sağladıkları için mutluluklarını ifade eden Prof. Dr. Özsoy, Belediyeyle yapılan iş birliği çerçevesinde Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümümüz 8 haftalık temel aşçılık ve pastacılık eğitim’ programı hazırladı. Diğer üniversitelerde verilen eğitimlerden farklı olarak gastronomi eğitimini tamamlayan katılımcılara İşletme Fakültesi olarak temel işletmecilik eğitimi de verdik. Eğitim konuları pazarlama, finans, sosyal medya yönetimi ve mevzuat konularını kapsayacak şekilde tasarlandı. Öğretim üyelerimiz bu dersleri tamamen gönüllü olarak verdiler. Gastronomi eğitimi alan katılımcılar kendi işyerlerini kurduklarında veya belediyenin desteğiyle kooperatifleşme sürecine gittiklerinde bu bilgilerden çok faydalanacaklar diye düşünüyorum şeklinde konuştu.
Vatandaşlarımıza da çok iş düşüyor
Bu tür projelerin yaygınlaşması için şehirlerde yaşayan her bireye sorumluluk düştüğünün altını çizen Özsoy, Vatandaşlarımız, gönüllü olarak mahalle mutfaklarını destekleyebilir, alış-veriş yaparak onlara sahip çıkabilir. Mahalle Mutfaklarının merkez mahallesi ve Komşu Dayanışma Gıda ve İşletme Kooperatifi kafesinde öğlen yemeklerini yiyebilir veya toplu siparişler verilebilir. Sadece belirli günlerde değil, her zaman emekçi kadınların yanında olmak için bu tür girişimlere dahil olmalı, desteklemeli ve yaygınlaştırmalıyız dedi.
Öznur Sarıahmetoğlu da konuyla ilgili olarak, Mahalle mutfakları gelişmekte olan bir proje. Projenin yaygınlaşması ancak mutfakların bulunduğu mahallede yaşayan vatandaşların benimseyip sahip çıkmaları ve karar süreçlerine katılmasıyla mümkün olabilir diye konuştu.
Gastronomi ile hayatları değişiyor
Altınbaş Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Gökhan Taşpınar da, 8 haftalık gastronomi eğitiminin içeriğini kadınların ihtiyaçlarından yola çıkarak hazırladıklarını söyledi. Gökhan Taşpınar, gastronominin bu kadınların ve ailelerinin hayatlarını değiştirecek kadar önemli bir alan olduğuna değinerek; Temel Aşçılık ve Pastacılık eğitimleri ile değerli kursiyerlerimize ana hatları ile gastronomiyi, gıda güvenliğini ve menü yönetimini anlattık. Eğitim sonunda gastronomi alanında çalışacakları bir işletmede söz sahibi olacak kadar bilgi sahibi oldular. Bu alanda başarı hikayeleri yazmak isteyen kursiyerlerimiz ile keyifli bir eğitim sürecini tamamladık dedi.

Haber Kaynak : iha

8.6° / 3.6°