Sosyal medya üzerinden sosyalleşenler 30 dakikayı geçince yalnızlaşıyor

Sosyal medyada 30 dakika üzerinde sosyalleşen vatandaşlar yalnızlaşarak iletişim problemi yaşıyor. Uzman psikologlar, Amerika’da yapılan araştırmanın bilançosunu açıkladı.
Pandemiyle beraber alışkanlık olarak kalan sosyal medyada sosyalleşme durumu birçok vatandaşlarda devam ederken, uzman psikologlar uyarılarda bulunarak bu durumun yalnızlığı tetiklediğini vurguladı. Amerika’da bir üniversite tarafından yapılan araştırmada 143 öğrencinin katılımıyla sosyal medyada sınırlanan grup ve 3 hafta boyunca normal kullanım yapan grup arasında yalnızlık ve geleneksel sosyalleşme problemleri görüldüğü açıklandı.

“30 dakika üzerine çıkılmaması lazım”
Diyarbakır’da Memorial Hastanesinde görevli Uzman Psikolog Tülinay Seçkin, sosyal medyada sosyalleşme durumunun 30 dakikayı geçmemesi gerektiğini vurguladı. Seçkin, “Özellikle pandemiyle sosyalleşmenin tek yolu sosyal medya üzerinden olmaya başladı. Sosyal medya mecralarına sığınma durumu oldu. İnsanların duygusal ihtiyaçları vardır, bunları gidermek için sosyalleşme durumu vardır. Sosyal medyada iletişim yüz yüze olmadığı için duyguları belirtmek, ifade etmek daha kısıtlı ve sınırlı olabiliyor. Bu noktada söylemler emojilerle kısıtlı olabiliyor. Uzaktan sosyal medya ile iletişim kurmak bir süre sonra yüz yüze iletişime geçildiğinde sorunlara sebep olabiliyor. Sosyal medyada duygulara çok fazla yer yok, bir süre sonra geleneksel sosyalleşme becerileri de azalmaya başlıyor. Sosyal medyada bildiğimiz geleneksel yollarla sosyalleşmek bir süre sonra kişiyi depresif ruh haline sokabiliyor. Kişinin sosyal medya kullanımıyla ilgili Amerika’da yapılan araştırmada 143 öğrenci ile bir grubu 10 dakika ile sınırlarken diğer grup ise 3 hafta boyunca normal kullanım sağlıyor. Sonuçlara bakıldığında sosyal medya kullanımını sınırlayan grup 3 hafta kullanmaya devam eden grupla kıyaslandığında yalnızlık durumlarında azalma meydana geliyor. Bu araştırma bizlere sosyal medyayı 30 dakika ile sınırlandırdığımızda hem daha iyi hissetme hem de duygusal açlığı önüne geçerek geleneksel yollarla sosyalleşmesinin önünün açılmasını sağlıyor” dedi.