Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, beton yollarda
dünyanın geldiği son noktayı değerlendirmek, yol yapımında kullanılan beton
sistemlerindeki iyileştirmeleri gözlemlemek, yollarla birlikte; beton
bariyerler, havalimanı zeminleri, gürültü bariyerleri gibi yapılardaki son
teknolojileri ortak akıl çerçevesinde tartışmak üzere kongrenin düzenlendiğini
belirterek, bu yolda, deneyim sahibi olan her ülke ve birimle iş birliğine
hazır olduklarını vurguladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil
Karaismailoğlu, 2. Beton Yollar Kongresi’nin açılışında konuştu; “Yollar, her
kültür için farklı bir önem atfetmektedir. Bizler içinse daha derin, duygusal
anlamlar barındırmaktadır. Yolların bizim kültürümüzdeki karşılığı ‘hasretin
sona ermesi’, ‘sevdiklerimize kavuşma’ ve ‘akarsular’ gibi canlanmanın ve
kalkınmanın anahtarı olarak kabul edilmektedir. Bu topraklarda yollar üzerine
nice ağıtlar, türküler ve hikayeler yazılmıştır. Dolayısıyla inşa ettiğimiz her
bir kilometre yolun anlamı bizler için farklıdır; anlamlıdır. İşte bu nedenle
her bir kilometre yolu ‘Halka hizmet, Hakk’a hizmettir,’ ilkesi ile inşa
ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Hükümetleri döneminde;
Türkiye’nin ulaştırma ve haberleşme yatırımları için yapılan 1 trilyon 653
milyar liranın üzerindeki yatırım harcamasının yüzde 60’ının karayollarına ait
olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, 2003-2022 yılları arasında karayolları için
995 milyar 900 milyon liralık yatırım yapıldığını bildirdi. Son 20 yılda
karayollarındaki bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 100 kilometreden 28 bin 790
kilometrenin üzerine çıkardıklarını aktaran Karaismailoğlu, karayollarında
yapılan yatırımlar ve hedefler hakkında şu bilgileri verdi:
“2053 yılına kadar 38 bin
kilometreye çıkarmayı hedefledik. Bu şekilde toplam yol ağımızın yarısını bölünmüş
yol standardına ulaştıracağız. Otoyol uzunluğunu 1714 kilometreden, 3 bin 633
kilometreye yükselttik. 2023’te; 3 bin 726 kilometreye ulaştıracağız. 2053
yılına kadar ülkemizde 5 bin 800 kilometrenin üzerinde yeni otoyol yapmayı
planladık. Bunlarla birlikte, karayollarımızdaki yol kalitesini de hızla
artırıyoruz. Karayollarında yalçın dağları tünellerle, derin vadileri ise
viyadüklerle aşıyoruz. Hükümetlerimiz döneminde tünel uzunluğunu; 50
kilometreden alıp, 663 kilometreye çıkardık. Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılında
tünel uzunluğumuzu 720 kilometreye ulaştıracağız. Aynı şekilde köprü ve viyadük
uzunluğunu da 311 kilometreden aldık. Bugün 735 kilometreye çıkardık. 2023
hedefimiz; 770 kilometrenin üzerine çıkarmaktır. Yalnızca 2022 yılında ise 101
kilometresi otoyol olmak üzere tam 271 kilometre bölünmüş yol yaptık. 636
kilometre bitümlü sıcak karışımlı yolu tamamladık. Toplam uzunluğu 12 bin 100
metreyi bulan 3 adet tünelin yapımı gerçekleştirdik. Yine, toplam uzunluğu 11
bin 900 metreyi bulan 57 adet köprüyü tamamladık. Çanakkale Köprüsü de dahil
olmak üzere, Malkara-Çanakkale Otoyolu ile birlikte Malatya Çevre Yolu’nun
birinci kısmı ile birlikte Diyarbakır Güney-Batı Çevre Yolu’nu ve Bitlis Çevre
Yolu gibi pek çok projemizi tamamladık.”
TRAFİK KAZALARINDA CAN KAYBI ORANI 20 YILDA % 82 AZALDI
Karayollarındaki bu fiziki
iyileştirmenin yanı sıra bilgi ve iletişim teknolojilerinin verdiği imkanlarla,
yolları daha ‘akıllı hale getirdiklerinin altını çizen Karaismailoğlu, “Akıllı
diyoruz, çünkü yollarımızdaki olası sürücü ve insan hatalarını en aza indirmek
için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu doğrultuda attığımız adımlar sonucunda trafik
kazalarındaki can kaybı oranlarında 20 yılda yüzde 82’lik azalma sağladık.
Akıllı ulaşım teknolojilerini yaygınlaştırarak bu oranı da en aza indirmek için
çalışmalarımıza devam ediyoruz. Karayollarındaki ulaşım kalitemizin
yükseltilmesi için; güvenli, ekonomik, hızlı, konforlu, çevreci, kesintisiz ve
erişilebilir, çağdaş kalitede yollar yapmaya devam edeceğiz. İşte tam da bu
noktada; karayollarımızda, asfalt teknolojisinin yanı sıra alternatif bir yapım
sistemi olan beton yolların önemine da inanıyoruz. Özellikle ağır yük
taşımacılığında etkinliği bilinen beton yollar, daha az bakım ve onarım
gerektiriyor. Asfalt sistemine göre kuşkusuz bazı riskleri de barındıran beton
yol sisteminin uygulaması uzun yıllar önceye dayansa da 2004 yılında 2 bin
metrelik Afyon-İşçehisar Yolu’nu, 2006’da 3 bin 500 metrelik Hasdal Kemerburgaz
Yolu’nu, 2007’de bin metrelik Ordu-Ulubey Yolu’nu, 2009’da bin 600 metrelik
İzmit-Yalova Devlet Yolu’nu beton yol olarak yaptık. Bunlara ek olarak; 21
kilometrelik Kemaliye-Dutluca Yolu’nu yine beton yol olarak inşa ediyoruz”
şeklinde konuştu.
BETON YOLLARIN PERFORMANSLARINI TAKİP EDİYORUZ
Yapılan beton yolların sürekli
kontrol edildiğini, arazi, iklim ve yoğunluklarına göre performanslarının takip
edildiğini kaydeden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam
etti:
“Çalışmalardan elde edilen
sonuçlara göre ve gelişen trendleri de dikkate alarak; beton yollarda dünyanın
geldiği son noktayı değerlendirmek, yol yapımında kullanılan beton
sistemlerindeki iyileştirmeleri gözlemlemek, yollarla birlikte; beton
bariyerler, havalimanı zeminleri, gürültü bariyerleri gibi yapılardaki son
teknolojileri ortak akıl çerçevesinde tartışmak üzere bu kongremizi
düzenliyoruz. Bu konuda, kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra, sektörün önde
gelen temsilcileri, üniversiteler, uygulayıcılar ve denetleyici birimleri bir
araya getiriyoruz. Kongremizde, beton yolda, yol kat etmiş ülkelerin
tecrübelerini ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Beton yol konusundaki yapılan
ar-ge çalışmaları da proje, yapım, işletim, bakım ve onarım konularında bizlere
ışık tutacaktır. Beton yollar konusunda ABD ve gelişmiş Avrupa ülkelerinin karayolu
ağlarının yüzde 10 ile yüzde 20 arasında değiştiğini biliyoruz. Bu yolda,
deneyim sahibi olan her ülke ve birimle iş birliğine hazırız. Gelinen nokta
itibarıyla; ülkemizin, dünyada hızla gelişen konumu gereği, Karayolları Genel
Müdürlüğü’müzün hedefleri doğrultusunda, daha uzun ömürlü, daha az bakım
gerektiren, daha konforlu yolların yapımına her zamankinden daha fazla ihtiyaç
var.”
TÜM ULAŞIM MODLARINDA LOJİSTİK AĞLARI KURUYORUZ
Türkiye’nin üç büyük kıtanın
ortasında, Karadeniz ve Akdeniz gibi ticaretin, enerjinin ve ekonomik
potansiyelin güçlü olduğu bir coğrafyada yer aldığına vurgu yapan
Karaismailoğlu, “Tarihi İpek Yolu’nun Orta Koridor’undaki ülkemizin, kara,
hava, demir ve denizyolları ile birlikte haberleşme sistemlerini multimodel bir
yapıda değerlendiriyoruz. Tüm ulaşım modlarında lojistik ağları kuruyor,
lojistik sektöründeki yeni gelişmeleri dikkate alarak, reel sektör ve
üniversitelerimizle sürekli iletişim ve iş birliği içindeyiz. Türkiye,
doğu-batı ve kuzey-güney hattında tüm ulaşım sistemlerinde, stratejik konumuna
uygun olarak, kavşak ve merkez konumuna kavuşmaktadır. Diğer ulaşım
sistemlerinde olduğu gibi, karayollarımızda da verimli alternatif ve çevreci
sistemleri uygulamaya devam ediyoruz” dedi.